gökyüzünün kandilleri yandı bir bir,
iğde geçti kendinden,
akasyanın dilinde tekbir,
gece rukudan tepeme değecekken,
ben mağrur sefil,cebimde bir avuç kibir.
yaprağı yoncayı toprağa eğdiren ne
ehil bir rüzgar mı enselerine üfürür
saçlarıma ak düşüren ne
dizlerimi titreten hangi dürtüdür
ben sona mı geldim ne
sonlarda mı kaderdir ilki tefekkür.
yanmışım; toprak testiden bir yudum su,
çamuru testi yapan ateşse,
su değilmiydi elimden silen çamuru
su ateşe, ateş suya kalleşse,
su,toprak ve ateşmiş özümün hamuru
gün kararırda gece O’na mahcup olur
o vakit hayanın gözü yaştadır,
çünki hem mahcup,hem suça ortak olur
edepim annem gibi ağzı dualıdır,
benim şerrimden kendime dua okur
gökyüzünün kandilleri yandı bir bir,
akıl gitti başından,
yerine gelen aşksa çekilir.
huzur dönmekmiş leke aramaktan,
huzur bir gömlekmiş,ben yakasında kir.
Kayıt Tarihi : 26.5.2006 16:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgili Kardeşim Ahmet Bey:
Güzel bir şiir olmuş. beğenerek okudum. Benden önce tam puanı vermişler. ikinci tam puan benden.
Tebrik ediyor ve başarılarınızın devamını diliyorum.
Her şey gönlünüzce olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz.-TEKİRDAĞ.
MELEK AYAZ
TÜM YORUMLAR (4)