Ey ömrüme sığmayan dağ kekiği kokan çocuk!
Ben sana bu kara üzüm gözlerinde yanıp sönen
Apaydınlık fenerin ışığı mutlak görülecek demiştim....
Sen usulca gülmüştün kara kirpiklerini indirerek...
-Demiştin ki: Bak bu fenerin ışığı sensin!
Ey hasretin kıyısında yüreği dalga yalazı çocuk!
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.