Bizim için ağlayacak bir şiir yok
Bizim için konuşacak bir gece
Öpüşecek gölgeler yok
Fısıltılarla uykulara dalmaya
Çığlıklarla uyanmaya mahkûm bir yanımız var
Şafağı umursamayacak kadar aç bir acıyla yaşamak
Yanında baharı ve kelebekleri
Yanında vapurları ve martıları
Yanında hayatı anlatacak sihirli gözlere sahip değiliz
Gözlerden bilmem nerelere çıkan yollarda
Öldürdüğümüz, öldüğümüz yüzleriz
Bizim için söze gerek yok
Ölü bir cümle şeridiyiz mutluluklarımızın etrafına çekilen
Ki cinayetler toplu mezar yankısı misali
Dudaklarımızda soğuk
Bizim için yakılacak bir ateş yok
Bizim için kundaklanacak bir deniz
Kefene sarılacak yunus balıkları yok
Kalp masajı yapılmayacak biliyorsun
Pamuk prensesin öptüğü o kurbağaya
Yeni doğan ünitesinin masal kitapları kadar eksiğiz aşka
Biz sancı odalarının sararmış duvarlarıyız
Ki hiçbir sancı odası dönüşmüyor gözyaşı damlasıyla
Prensesin umutlarına
Bizden bahsedecek kutsal bir kitap yok
Bize gönderilecek melekler
Çoktan terk etti yeşil vadimizin ayak izlerini
Omuzlarımızdaki doğum lekeleriyle baş başayız
Bizim için özelleştirilmeyecek mahşer yeri
Çizilmeyecek kâr ve zarar tabloları
O ressamlar yok
Hep zarar, hep zararlı çıkanlarız biz aşktan yana
Pişmanlık duymayacak kadar sefil ve mağruruz
Biz rüzgârlara karşı değiliz
Karşı koyacak cesaretimiz de yok
Biz sürükleneniyiz sayfaların esir aldığı
İçimizde bembeyaz yeni bir başlangıç yok
Kalabalık harfler topluluğuyuz biz caddelere suskun
Yer çekimimiz yok
Fotoğraf karelerinde kalamayacak kadar
İsyankarız bakışların matematiğine
Bizim hesaplanacak sonlarımız yok
Üstü kalsın diyecek başlangıçlara
Soyunacak çıplak yanlarımız yok
Biz derisi çoktan yüzülmüş sevişme sahneleriyiz
Yeşilçam kasetlerinde tozlu raflara kaldırılan
Çıkmaz sokak sinemalarında gösterimimiz yok
Biz köleleriyiz özgürlük savaşlarının
Genetik karışımlara uğramış dünya göçlerinde
Yeterince tecavüz edildi insanlığımıza
Çocuklarımıza bırakacağımız soylu bir şair yanımız yok
Biz yeterince asil değiliz
Bir yeterince sömürüleniz
Yeterince yalnızlığa kovulan kabilelerin
Hayata bıraktığı kocakarı ilaçlarıyız
İçimizde iyileş(tir) en yok
Bizim aşktan yana
Yaşamaktan yana kalan sağ bir yanımız yok
Geride bıraktığımız renklerin bir önemi yok
Biz yeterince yağmura düşmüş
Biz yeterince yağmura düşkün
Biz yeterince yağmura mahkûm
Küskün değil ama küstürülenleriz
Bizim için yazılacak bir şiir yok…
Kayıt Tarihi : 23.9.2012 18:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tolga Baş](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/09/23/gokyuzundeki-eksilen-renkler.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!