Gündüz, gece ağlar taşlar ve diğer donmuş yürekler
Yakınır geceler, sızlanır gündüzler, tıpkı Adem gibi
Acılar su gibi akar geceleri; derinlere dalar ve bakar
Bakar ve yanar, bir yağ gibi ateşle tutuşur ve yanar, tıpkı bir kâğıt gibi
Şam'da, Halep'te dalgalanır eski bayraklar ve eski atabeyler
Eski ahitler titrer, onlardan geriye kalan küçük parçalarla birlikte
Unuttular geçmişi; şimdi çırpınırlar geceleri, tıpkı avcının oltasındaki balık misali
Bunlar bizler, onlar geceleri derin hüzünle kalkar ve yatar, bir sandal gibi
Ağlıyor Adem her mehtap doğduğunda, içinde donmuş bir yürekle
Güneş doğduğunda, içinde kıyıya vuran dalgalarla uyandırır derin rüyalardan
Yıldızlar ve insanlar parlar ve söner geceleri; aydınlanırlar ve kaybolurlar
Şimdi nerede derin düşünceler? Her biri söner, bir şamdandaki mum gibi
Acılar ve kederler beraber yankılanırlar derin bir karanlığın içinde
Eski aşklar, eski umutlar ve eski yaşamlar, hepsi birlikte
Zamanları dolmuştur ama yaşanacaklar henüz son bulmamıştır
Yaşamla ölüm arasındaki anlaşmaya kadir olur Adem; ölüm kazanır ve son bulur.
Kayıt Tarihi : 20.9.2024 01:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşamın bulanıklığı altında geçen bir ömrün anlam arayışı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!