"neresiydi o limitsiz karanfil şehri"
Hangi yolda dursa, Duruşu bir başka yol
Çivit bir ıssızlık, bir yanı çöl
Toprağını sırtına vurmuş, çıkarmış içinden
Suyunu yanına almış, çıkarmış içinden
Ne zamandır kullanmadığı bir havayı
Soluyor, arızalı bir güz mevsiminde
Şimdi kimse bilmiyor içinden gelip geçenleri
Gidişi kendine yara,
Gidişi kendi ateşinden
Akşamüstleri nasıl da yorgun. Gözündeki yükten
Geceleri nasıl da bütün hastalıklara ev sahibi
Açıklanamıyor ömründeki çocuğun büyüyememesi
Yastığında duran çığlık sesleri,
epey bir kendine benziyor
ara sıra koparıp vazosuna koyduğu...
kavramsızlığında dev değirmenler
kendine inen koyun yakına gelince yine kendi çıkıyor...
geceleri, nasıl da bilinmenin açılamayan penceresi
aklında hep o konaklama resmi
Uzundur istenip, çalınması gereken
Değerli bir parça eşya gibi
Ama bilmiyor, bilmiyor, bilmiyor gökyüzü nakliyecisi
neredeydi o limitsiz karanfil şehri?
Kayıt Tarihi : 6.10.2018 14:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!