Gökyüzü cömerttir martıların çığlıklarını emzirirken mavilere
Şimdi bir yangın seli dökülüyor içime
Mavi akan bir ırmağa girerken bedenim
Öfkemi kurtarmaya çalışıyorum
Ucuzluk gelmiş yüreklerden
Ne yana dönsem gök gürültüsü bayat bir ekmek gibi,
Eksilmiyor soframızdan.
Ellerimizle koparıyoruz başını minicik kuşların
Akıl dağarcığımızı dinamitleyip eski evlerimizin içinde
Eski evlerimizin içinde köreltip tırnaklarımızı,
Tırnaksız kelimeler büyütüyoruz tırnaklar içine alıp
Öfkemize savcı olma yanan şehrin küllerinden çıkan rüzgâr,
Duvarları çatlamış köhne bir tebessüm ikamet ederken içimizde
Yırtıcı kuşlar nöbet bekler şahdamarımızda
Gök gürültülü sağanak bir yağış bekliyoruz yangın yüreklerimize,
Gözlerimiz kıble arıyor kimsesizliğimize,
Çıkıp içinde barındığımız mahmur uykularımızdan
Bakır tenli çocuklar büyüyor düşlerimde,
Ellerinde toroslardan topladıkları limonlar
Kendi kendimi gömüyorum dudaklarımın arasına sıkışmış bir ölüye,
Yunuslar yüzümün tutsaklığında bir okyanus arıyor
Başka yanardağ mı kaldı yüreğimin mahşerinden dökülecek
Tam tutmuşken güneşi Kızıldeniz de bir yerden, sular çekilmişken
Şimdi oturup evrenin nasıl mavi olduğunu anlatıyorum köpek balıklarına,
Kör bir gergedan adres ararken damarlarımda
Gökyüzü cömerttir martıların çığlıklarını emzirirken mavilere
Lütfi KireçciKayıt Tarihi : 13.2.2007 21:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Selâm ve muhabbetle...
TÜM YORUMLAR (1)