Sönük yıldızlarla dolu ıssız bir gece,
Eskinin sancıları bak her yanımda.
Nisyansızlık her zerremde hece hece,
Ah, o ise hep başkalarının yanında.
Kalbimde dalga dalga bir deniz,
Kabarıyor da kabarıyor orda hüzün.
Gel gitlere ne kadar paydos derseniz,
Ona daha çok kapılıp savruluyor özün.
İşte ben de görünce seni orada,
Sandım ki bana pek bir yakınsın.
Bu içten ve kapanmaz yarada,
Bir inanç, bir ümit, bir yarınsın.
Ama olmadı, hiç olamazdı zaten,
Ancak keşke olabilme ihtimali olsaydı.
Sevgili diyebilmek için bu ıssız ben,
Ümitlerden küçük bir ümit taşısaydı.
Ki ben beklerdim de o ümitle,
Issız çöllerde dahi yapayalnız.
Ama sen gelseydin, gelseydin de,
İster bana vur, ister tekmele ister kız.
Çöl olmazdı ki artık Sahra, Sina,
Olamazdı hiçbir şey hüzün sebebi.
Kalbimde taşıdığım bin bir sena,
Gezerdi her gün Şam’ı Halep’i.
Ama sen hiç mi hiç gelmedin sevgili,
Göçmen kuşlar misali ben peşinden geldim.
Bir ömürlük, bak ben yaşadım her hali,
Ama yine de ben senin için hep eldim.
Seni, yalnız ve yalnız seni istedim,
Söyle, söyle ey sevgili çok mu?
Çıldırıyorum söyle yanındaki kim?
Söyle ey sevgili kalbimdeki ok mu?
Memleketinin nesi meşhur mesela?
Susma, konuş ne olur, sessizlik çok acı.
Güzlerin ne renk? Yeşil, siyah, ela,
Konuş da bitsin artık bu sancı.
Kalbim hep kanıyor gözlerimden,
Aşk dedikleri çok derin bir yara.
Yalnızlığıma küsünce bir de sen,
Dünyam saplanıyor kara çamura.
Ama biliyor musun yine de sen,
Bir bakışınla yaşatıyorsun beni.
Ben ölümü burada hep beklerken,
Ölümsüzlüğe taşıyorsun bu bedeni.
Gerçekten, seviyor musun beni hiç sevgili?
Hayır diyecek diyorlar muhtemelen.
Ama sormak, beklemek hep ölüm hali,
Oysaki ben yaşıyorum evet ümidi taşırken.
O yüzden, cevaplayıp da üzme beni,
Hem sen hiç kimseleri hiç üzmezsin ki.
Ben giysem bu yoklukta kara kefeni,
Sen ol yine yağmurlu geceme gökteki.
Gelme kabrime, gelip de bana üzülme,
Yaşa bensizliğini bak hep doya doya.
Ben anlatacağım orda seni her gördüğüme,
Affım bana bakmamandır ağlaya ağlaya.
Ama söyle, İstanbul görünmesin artık bana,
Oysaki ben dost bilmiştim hep onu.
Güven olmaz şehirlerin dostluğuna,
Görünce anladım İstanbul’da seninle onu.
Şimdi sen de yoksun yanımda, yani kimse yok.
Yapayalnız bir şiir yazıyorum küfür gibi.
Hüzün desen kusacak olsam ezelden çok,
Ama kalbim götürmüyor artık hiç sevgili.
Sen ellerinle nurlu aşk,
Sen, ecrinle namuslu aşk.
Sen eleme nisyancı aşk,
Sen ezelden nefretsiz aşk.
Ve ben,
Gökte gördüm seni…
Kayıt Tarihi : 26.5.2014 18:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Bundan tam iki sene önce birisine sen yaz ben okuyayım demiştim, hayatımda yaptığım en cömertçe teklif buydu." Sönük Yıldızlarla Dolu Gece Efsanesi
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!