Yokların var olduğu devirlerdi
Varların varlığını anlayamadığı evlat.
Yoklar: yoklar da yoktu bir zamanlar
Bir gül dikecek adam var mı dendiğinde
Ah evlat bir bilsen
Yok diyecek adam da yoktu
Vatanım Türkiye beldem İzmir burası yamanlar
Canberra’da Türklüğün destanını yazmıştı bir zamanlar
çekilir mi bu yaşta yalnızlık Mahmut Emmi
al eline ceketini salihlinin yolunu tut emmi
unut artık yaylaları dağları unut emmi
evlatlar baba bekliyor ovanın düzünde
sen maldasın belki goryaran yüzünde
Kırılmazın olayım,
Gönlündeki nazın,
Elindeki sazın olayım.
Sen beni çal,
Ben seni söyleyeyim.
Sen bir nefes ol,
Uyandım seher yelinde,
Seni anmamaya çare mi var.
Duyunca sesini kuş dilinde,
Seni anmamaya çare mi var.
Yayladan cayır cayır araba indirir,
Çekemeyince yokuşu boynuna bindirir,
Yük altında görmek adamı dindirir,
Ey köylüm incitmeyin sakın öküzü.
Sıcak demeden döveni döndürür,
Sıcak, sımsıcak bir gün.
Bir yol, bir çınar ve iki dost,
Bir de serin bir gölge.
Gönül yorgun, kalp baygın
Selam benden, müsamaha dostlardan,
Serin hava, buz gibi gölge, yıllık çınardan.
seni görmek bana sefa
cana cefa
ki aşk evinde vefa
sanadır ey canan sana
benden öte sen varsın
Yüzüme güldüğün kadar,
Yüzüne gülerim.
Nefretin kadar nefretim,
Nefreti senden bilirim.
Mutluluğun mutluluğumdur,
Yine sonbahar günlerinde,
Gülüşünü çaldım annemin dudaklarından.
Sevince boğuldum bir güz akşamında.
Buruk bir tebessüm düğümlendi,
Babamın al yanaklarında.
Anam dedim:başıma dokundu anam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!