Anlamlı serzenişlerdi bunlar,
Ve geçmişten arda kalan zaman,
Neresinde başladık bu sevdaya,
Neresinde sakladık mahurca arzuları.
Çılgınlıktı bu...!
Pir Sultanım Hızır Paşa elinde can verem,
Mevlana olup kanatlarında dönerek savrulam,
Derviş Yunus gibi dizelerinde arınam,
Bir kelam et,söyle seni ne yapam?
Dadaloğlu gibi hükme karşı mı çıkam?
Bir sonbahar akşamı,
Şehre yine yağmur yağıyor.
İçimde kopan fırtınalardan habersiz,
Bu şehir senin gidişine ağlıyor...
Bu sürgünle ayrılık ebede kadar,
Hainliktir bu sizin yaptığınız,
Ölesiye sevmek varken ay yıldızı!
Ana gibi kutsaldır vatan toprağı,
Sarmadı mı uğruna savaşanları...
İhanettir bu yaptığınız adı belli
Hak edenindir elbet,
Gül de dikenin.
Sukût olsa da altın,
Söz verildi mi tutanın.
Yol gidenindir elbet,
Sözüm Yabana...!
Sen yokken tadına vardım özleminin,
Ve yüreğim kar taneleri zarifliğiyle,
Düşerken avuçlarına!
Titreyen bir çocuk edasıyla
Başladı sancılarım...!
Şimdi yoksun ne diyeyim ki sana yar!
Avuçlarımda eskirken hüzünlü bir sonbahar,
Yapraklarını döker bir bir hatıraların.
Elimde baba yadigarı bir tespihle
Of çektikçe sabır tahammülüm tükenir,
Tek çift yürek taşıdık bir bedende,
Sevgidir muhabbetimiz sevgi
Her ümitsizliğin içinde umut
Her yalanın içinde biraz gerçek
İnsan yalandanda olsa sevmeli biraz
Ve ekmeğimize hep katıktır aşk
Bugün ruhumun ikliminden,
Yüreğinin coğrafyasına...
Sevda yüklü bulutlarla geldim,
Sana yetecek mutluluk getirdim,
Herşey seninle güzel sevgilim...!
Zalime alkış tutanlar
Mazlumların duası altında ezilecek.
Ey insanlık illeti durma uyu.
Bugün ona, yarın sıra sana gelecek.
Ölen kardeşindir,bize ecdattan emanet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!