Geceleri gökkuşağına doğru yürürler,
Gündüzleri bir başka kimliğe bürünürler,
Her fırsatta bir yürek tavaf ederek büyürler,
Gökkuşağı yolcuları…
Ruhları gökkuşağından bir parça,
Sevgileri onun kadar temiz,
Onun kadar duru renkli,
Gökkuşağı yolcuları.
Her sevene güneştir,her sevgiye döşek,
Her zaman yalnızdır,her yerde tek,
Kimseyle paylaşamaz, arzu ve istek,
Gökkuşağı yolcuları.
Her gece bedenleri ayrı olsa da,
Ruhları bütünleşir gökkuşağında,
Severler ölçüsünü bilmeden,
Kavuşulmayacağını bilirler ölmeden.
Ruhları ılıman,buzdağlarına liman,
Uçuşan kelebekler kadar özgür,
Kısacıktır,yaşardıkları duysal ömür,
Gökkuşağı yolcuları…
Onlardan biri katledildi mi,
Gökkuşağında açılır bir lale,
Lale sonsuzluğa pencere,
Kanları bulaşır pençelere..
Gökkuşağı yolcuları,
Her gecenin ayazında inlerken,
Sevgi üzerine and içerken,
Ölümü öpsün gökkuşağı derler.
Sevmek ölüm cezasını gerektirir, birler,
Yine de ölümüne severler,
Cezaları kesilir,
Gökkuşağı mahkemelerinden…
Kulağımız her çınladığında,
Olmaktadır birisi idam,
Boğazlarında takılı duran ilmik,
Gökkuşağından….
Kefenleri biçilir gökkuşağından,
Kovuldular bütün mezarlıklardan,
Cesetleri yakılır gökkuşağı ışığıyla,
Ruhları bütünleşir gökkuşağıyla.
Gökkuşağından bakar ufuklara,
Rengarenk sılasız ruhları,
Her dilde, her dinde duadır,
Gökkuşağı yolcuları.
Ağlamaktan korkmayın, ey yalnızlar!
Göz yaşınızda gökkuşağı doğar,
Bu kuşağın aşığı olmuş…
Binlerce yolcusu var…
Özdemir Torul/ 13.03.2008
Abdurrahman ÖzdemirKayıt Tarihi : 13.3.2008 11:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!