Gökkuşağı Renginde Hayallerimiz

İrfan Erden
55

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Gökkuşağı Renginde Hayallerimiz

GÖKKUŞAĞI RENGİNDE HAYALLERİMİZ 

 

Henüz gecekondularımız yıkılmamış,

Umudumuz, insanlığımız 

Enkazlar altında kalmamıştı.

Pembe panjurlu olmasa da 

Mutluluk ve huzur veren 

Sıcacık evlerimiz 

Kocaman yüreklerimiz vardı.

 

Hulusi Kentmen babacanlığında amcalarımız

Şirin tonton Adile teyzemiz

Utangaç, al yazmalı ablalarımız

Mahallenin bekçisiydi 

Ağır abilerimiz

 

Biz duygusu yenilmemişti 

Egolarımıza 

Kara kediler girmemişti sokağımıza, 

Biri yerken diğeri bakmaz 

Kıyametler kopmazdı

Ferman verilmiş, 

Hak görülmüştü bize yokluk

Yine de mutluyduk, 

Kenetlemiştik küçücük dünyamızda 

Zengindik gönül tahtında

Sevdalıydık yaşama 

Umutla bakardık yarınlara 

Vicdanlarımızın 

Vurgun yemediği zamanlardı

Tozlu, çamurlu okul yollarında 

Siyah önlük beyaz yakalığımızla, 

El ele yürürdük 

Beslenme çantamızla aydınlığa.

Güneşe açılan kilitti kitaplarımız

Işık saçardı öğretmenimiz

Her gece gökyüzüne el salladığımız 

Aydedemiz

Kirlenmemiş rüyalarımız 

Gökkuşağı renginde hayallerimiz vardı.

 

Siyah-beyaz televizyonlarda

Dallas filmi her hafta bir komşuda izlenir 

Çaylar kahveler, patlamış mısır ve kestaneler

Sohbetler ve yürekler paylaşılırdı, 

En yalın ve çıkarsız haliyle

Ceyar'ın, Erol Taş’ın, 

Kötülüklerin uğramadığı semtimizde…

 

Kemal Sunal ile sembolleşmişti, 

Saflığımız masumiyetimiz, iyi niyetimiz 

Mahalle bakkalımız, 

Elmalı-pamuklu şekerlerimiz

Bedelini peşin peşin 

Gururla ödediğimiz adamlığımız, 

İnsanlığımız can bağımız 

Gökkuşağı renginde hayallerimiz vardı 

 

Plastik top, lastik ayakkabılarımız,

Yoktu başka markamız 

Fener,  cimbom, kartal formalarımız,

Olmazsa olmaz kavgalarımız

Gazozuna yaptığımız mahalle maçlarımız 

Unutulur mu?

Saklambacımız, yakantopumuz, 

Sobada pişerdi aşımız

Ağrısızdı başımız, 

Ne kadarda azdı kaygılarımız 

Sımsıcaktı dünyamız...

 

Demir leğenlerde yapardık banyomuzu.

Çokta hışmına uğramışızdır kaynar suların

Ana kokan 

Çiçek kokan havlularımıza sarılırken 

Giyerdik çizgili pijamalarımızı 

Nefesimizi, ekmeğimizi, 

Odamızı paylaşırdık kardeşlerimizle 

 

İkilik, senlik, benlik yoktu 

Hayatımızın hiç bir ikliminde

 

Aydede el sallardı gecenin zifir karanlığına

Sevgiyle aydınlanırdı 

Lambaların hep sönük olduğu sokağımız 

 

İyi gün kötü günde beraberdik 

Tenler tene, yürekler yüreklere değerdi 

Bayramların bayram, çocukların çocuk

İnsanların insan olduğu zamanlardı...

 

Henüz gecekondularımız yıkılmamış 

Umudumuz, insanlığımız 

Enkazlar altında kalmamış

Sanal dünyanın esiri olmamıştık…

 

İrfan Erden
Kayıt Tarihi : 24.12.2020 14:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İrfan Erden