GÖKKUŞAĞI RENGİNDE HAYALLERİMİZ
Henüz gecekondularımız yıkılmamış,
Umudumuz, insanlığımız
Enkazlar altında kalmamıştı.
Pembe panjurlu olmasa da
Mutluluk ve huzur veren
Sıcacık evlerimiz
Kocaman yüreklerimiz vardı.
Hulusi Kentmen babacanlığında amcalarımız
Şirin tonton Adile teyzemiz
Utangaç, al yazmalı ablalarımız
Mahallenin bekçisiydi
Ağır abilerimiz
Biz duygusu yenilmemişti
Egolarımıza
Kara kediler girmemişti sokağımıza,
Biri yerken diğeri bakmaz
Kıyametler kopmazdı
Ferman verilmiş,
Hak görülmüştü bize yokluk
Yine de mutluyduk,
Kenetlemiştik küçücük dünyamızda
Zengindik gönül tahtında
Sevdalıydık yaşama
Umutla bakardık yarınlara
Vicdanlarımızın
Vurgun yemediği zamanlardı
Tozlu, çamurlu okul yollarında
Siyah önlük beyaz yakalığımızla,
El ele yürürdük
Beslenme çantamızla aydınlığa.
Güneşe açılan kilitti kitaplarımız
Işık saçardı öğretmenimiz
Her gece gökyüzüne el salladığımız
Aydedemiz
Kirlenmemiş rüyalarımız
Gökkuşağı renginde hayallerimiz vardı.
Siyah-beyaz televizyonlarda
Dallas filmi her hafta bir komşuda izlenir
Çaylar kahveler, patlamış mısır ve kestaneler
Sohbetler ve yürekler paylaşılırdı,
En yalın ve çıkarsız haliyle
Ceyar'ın, Erol Taş’ın,
Kötülüklerin uğramadığı semtimizde…
Kemal Sunal ile sembolleşmişti,
Saflığımız masumiyetimiz, iyi niyetimiz
Mahalle bakkalımız,
Elmalı-pamuklu şekerlerimiz
Bedelini peşin peşin
Gururla ödediğimiz adamlığımız,
İnsanlığımız can bağımız
Gökkuşağı renginde hayallerimiz vardı
Plastik top, lastik ayakkabılarımız,
Yoktu başka markamız
Fener, cimbom, kartal formalarımız,
Olmazsa olmaz kavgalarımız
Gazozuna yaptığımız mahalle maçlarımız
Unutulur mu?
Saklambacımız, yakantopumuz,
Sobada pişerdi aşımız
Ağrısızdı başımız,
Ne kadarda azdı kaygılarımız
Sımsıcaktı dünyamız...
Demir leğenlerde yapardık banyomuzu.
Çokta hışmına uğramışızdır kaynar suların
Ana kokan
Çiçek kokan havlularımıza sarılırken
Giyerdik çizgili pijamalarımızı
Nefesimizi, ekmeğimizi,
Odamızı paylaşırdık kardeşlerimizle
İkilik, senlik, benlik yoktu
Hayatımızın hiç bir ikliminde
Aydede el sallardı gecenin zifir karanlığına
Sevgiyle aydınlanırdı
Lambaların hep sönük olduğu sokağımız
İyi gün kötü günde beraberdik
Tenler tene, yürekler yüreklere değerdi
Bayramların bayram, çocukların çocuk
İnsanların insan olduğu zamanlardı...
Henüz gecekondularımız yıkılmamış
Umudumuz, insanlığımız
Enkazlar altında kalmamış
Sanal dünyanın esiri olmamıştık…
İrfan Erden
Kayıt Tarihi : 24.12.2020 14:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!