Martıların sesinden dinledim,
Hasretten İstanbul'un boğazı tutuşmuş dün gece
Suçlusu yine benmişim
Yeminim olsun sevdiğim
Yanağımdan süzüleni
Şehrine denizine ben düşürmedim
Bir kadın;
Isterse gider,
Önünde dağ da olsan
Yıkar geçer
Ama severse
Veda edemez
Sessizliğim de
Satırlar da gizlediğim
Dualar da şifa ara
Ola ki
Gönlüne değerim
Kar tanesi sıcaklığın da
Saati yok
Günü yok
Özlemelerimin
Ya da hatırlamama
Hacet yok
Aklımın ucu
Seni izledim
Uçsuz bucaksız bir yerden
Kalabalıklarını
Yanında oluveriyorum bazan
İlahi bir inanışla
Bazan uzağında kalıveriyorum
Nedenim yok illa
Seni her gün yeniden sevmek için
Seviyorum işte
Sen gülümseyince
Sanki
Yeniden doğuyor güneş
Tüm İstanbul ayakta,
Sen tam karşımda
Oturuyorsun
Biz yokuz
Bir yanım
Erkenden öldürülmüş Haydarpaşa
Çilesi aşkın
Keyifsiz aşıkların devrindendir
Gökyüzünde eksik mavi
Bir tutam gülümseme zehir
Ahlaksız aşıkların devrindendir
Gökyüzünde yoktur bahar
UZAK BİR GÜNDÜZDEN GELİRSEN KADIN,
ŞU KAPININ ARDINDA BUL BENİ
PERDELERİN ARKASINDA SEVİŞEN BULUTLARA BAKARKEN
SARIL BELİME
VE BULUŞALIM MUTLAKA
BİR ÖPÜŞÜN DUDAĞINDA
Ne vakit ozlesem seni,
Göçüp gidiyor tüm renkler
Aciz kalıyor kelimelerim
Tutuklu düşlerim
Sen bilmiyorsun ya
Seni neden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!