Boynuma geçmişken aşkın kemendi,
Seni unuttuğum gülünç söylenti.
Geceme yağdıkça yıldız gözlerin,
Sabaha çıkacak gücüm tükendi.
Sana bahar dedim, sen idin yazım.
Şöyle bir maziye dönüp baktımda,
Mavi bakışların halen hatrımda.
Sitemler ördüğüm, üç beş satrımda,
Kalemle kağıdın, dansında sevdim.
Gözlerinden almış, deniz adını.
Sen ki! hırçın denizlerin, mavi gözlü perisi…
Toprağın yağmur, bulutun rüzgar beklentisi.
Saçlarınla aynı, sahrada kumların ritmik bilmecesi…
Sen ki! uzun gecelerde, çobanın tesellisi…
Birkaç dilim ekmek, ve yanında zeytinim.
Kaldırımlar karanlık,sabaha mahkum gece,
Mevsimsiz hayatımda sarı saçlı baharsın.
Kapattım gözlerimi bekledim, bütün gece,
İçtiğim sigaranın dumanında sen varsın.
Ayrılık anadili olmuş artık romanın,
Sana aşık olmak mı delilik, yoksa bankamatikten nakit çekmek mi? Galiba sana aşık olmak. Ben mi? Ben tabi ki zor olanı seçtim, sana aşık olmayı.Daha uygun geldi, nebileyim. Hem uzun vade aşık oldum ben sana. Ödemeler de kolay geldi. Arabada, parkta,genelde akşam terasta yaktığım ateşi izlerken, taksit taksit ödüyorum aşkın bedelini. Ağlayarak. Hem bak her ödemede bonus da birikiyor şaçlarımda beyaz beyaz,, aynı zamanda bu beyazlar dekont yerinede geçerli. Hani bir gün görürsen beni, ödemeleri aksatmadığımı anlaman için..
Hatırlarsın belki, biz önceden üç kişiydik. Sen, ben ve aşkım, şimdi sen yoksun aşkım ve ben kaldık. Geçenlerde terasta, yüreğimden çıktı oturdu karşıma “hadi bana onu anlat dedi” bende anlattım bilmediklerimi,hiç olmayan seni. Neyse boş ver işte, kulaklarını çınlattık biraz
Varlığın olmadı ki, neden yıktı yokluğun hiç anlamış değilim.Aslında seninle fazla ortak noktamızda yoktu, alışveriş yaptığımız bakkalı saymasak.Sen sigara alırdın, ben sigara alırdım. Aşk adına tekele hizmet işte.Bir de bakkal amcanın, garip garip bakışı. Evet birde şarkımız vardı dimi “sen imkansızsın, sensizlik imkansız” biz bu şarkıyı şeçmekle yanlış mı yaptık.? Gerçi sen seçmiştin. Bu şarkıyı seçmekle bizim aşk başlamadan bitmiş be kızım.
Artık telefonumda çalmıyor, o bile yetiyordu bana. Hani konuşurken seni sevdiğimi söylediğimde bana uzatarak 'yalancııı' derdin ya, hiç kulaklarımdan gitmiyor.
Şimdi yoksun sen, telefonunda, bakkal bile unutmuştur bizi. Ama ben, hiç unutmayacağım ikimizi....
Boşalan kadehlerde teselli arıyorum.
Gelenden, gidenden, hep seni soruyorum.
Sensiz günlerimde kederle doluyorum.
Gitmeseydin keşke, hep kalsaydın benimle.
En güzel günlerimi, yaşamıştım seninle.
Son sefere süzülen, eskimiş yorgun tekne.
Vuslat yolculuğuna, ne olur beni de ekle.
Meçhule açılalım, bu karanlık limandan.
Çilingir sofrası da, çıksın artık zuladan.
Tugay kapısından girdiğin anda.
Sanki mahşer günü, herkes bir yanda.
Elinde babadan kalma bir çanta.
İlk gün çok zor geçer, inan askerde.
Sıraya geçersin, çavuş önünde.
Sokağa bakan pencerede, perde aralık.
Ben; yaktım bir sigara, yolunu gözlüyorum.
Bir yıl oldu gideli; tarih, yirmi aralık.
Sen yoksun şimdi işte, seni çok özlüyorum.
San ki daha dün gibi ellerini tuttuğum,
Yağmur kaldırıma şarkı söylerken,
Bülbül ben olduysam,figanım da sen.
Gönül gurbet eli mesken eylerken,
Kahır ben olduysam, beyazım da sen.
Yanaklarım ıslak aklım bulanık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!