Sıradan ve düz
Bir mezar başında.
Ansızın bir gece.
Yaşanamamışlarla kalmışım baş ucunda.
Oysa derdim ve kederim sendin her gece.
Sabahın aydınlatan güneşi vurmuş kan çanağı gözlerime.
Gözlerim ağırlaştıkça düşüyor göz kapaklarım.
Zihnim rahat bırakmıyor beni.
Bedenim baskı altında zira.
Yorgun ve bitkinim şimdilerde.
Yapraklar dökülmüş yol boyunca.
Gezmeliyiz seninle,
Tüm dünyanın her noktasını.
Her güzelliklerini tatmalıyız seninle,
Güneşi başka şehirlerde de hissetmeliyiz.
Güneş batar, karanlık çöker.
Yıldızlar saçılır gökyüzüne.
Ve yıldızlar kadar parlak bakışların düşer aklıma, bir karanlık gece yarısı anında.
İstemiyorum artık.
Ne seni, ne gözlerime denk gelen gözlerini.
Ne varlığını ne hayalini.
İstemiyorum artık.
Zamanın senin olsun.
Gözlerim dolar uzaklara baktıkça.
Yüreğim sızlar geçmiş güzel günlere daldıkça.
Kaybediyorum ey hayat sana.
Yıllar geçiyor ve kasvetin çöküyor bana.
Emrine vermişim kendimi.
Zamanı yaşar mıyım? Yoksa zaman geçsin diye mi yaşarım?
Bilemez oldum kendimi artık .
Ve durdum birden derin bir nefes alarak,
Ben. Ben ne yapıyorum böyle koşarak.
Yorgun ve bitkin bakan bir çınarım ben.
Yapraklarım solmuş, gövdem çürümeye başlamış.
Yağan her damla yağmur biraz daha almış benden.
Soğuk ve hüzün dolu geceler geçiriyorum.
Üşüyor ve titriyorum.
Harcanan zamana, uykusuz kalan gözlere,
Seni düşünmekten çılgına dönecek olan aklıma,
Yaşanacakları hayalimde planladığım anlara,
Gerçek olması için uğraşlarıma üzüldüm ben aslında.
Sen üzemezsin beni.
Hayatında yer kaplamam.
Zaten etki de etmem.
Ama çocukken en sevdiğin bebeğin;
Şimdilerde nasıl odanın köşesinde duruyorsa,
Hayatında dururum öylece.
Dertleşmek istersen dertleşir,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!