bırak dönsün yine aydın günler geceye;
ben karanlıklarda yıldızları sayayım!
tahammülsüzüm artık sahte tebessümlere,
gözyaşıyla ıslanıp yalanlardan kaçayım!
beklediğim gelecek bu değildi söyledim,
Çatlasın duvarlar üzerime yıkılsın!
Kesilsin ayak sesi,
Şehrim terk edilsin!
Düşmanca bakışlar kalsın bana sadece,
Hainler yekpare üzerime üşüşsün.
büyüyüp, büyüyüp, hiç durmadan büyüyüp,
kocaman bir şehir olmak isterdim, içinde seni yaşattığım!
yüreğimin kaldırımlarında yürütmek isterdim seni!
susadığında,
gözyaşımdan içebileceğin çeşmeleri olsun isterdim her sokak başında.
gönlümün yüksek tepelerine inşaa ederdim evini,
Ceset gibi sessiz sakin
Hayal gibi varolmamış
Umut gibi hep yaşayan
Aşık gibi kavuşmasız
Şiir gibi dokunaklı
Roman gibi okunası
Dar gelir odalar taştan duvarlar,
Boğar beni kasveti yaşanmaz olur.
Arsız ruhum alışmış engin maviye,
Deryalara atılıp ölesim gelir…
Şimdi diyorum, şimdi!
Ne yarın ne daha sonra,
Sadece şimdi!
Çok değil,
Birkaç dakikalığına bel ki!
Ama şimdi.
asi çırpınışlarla kanatlanan, diyardan diyara süzülen martılar telaşında yüreğim!
umudu sırtlanıp hayallerle beraber, nazlı güllerin raksettiği o yerlere gideceğim...
susuşum ve dinmeden onyıllar boyu gözyaşımın akışı son bulacak biliyorum!
haykırış olacak matemlerin sessiz nidası, acıdan aşk devşiren isimsiz memleketlerde!
Aslında daha ne çıplak tarlalara yeter sev’im bilmessin!
Ne umutlar yeşertirim yürek sahrasında.
Her şeyimi alıp gitmişken bile,
Bana bıraktığın iki damla gözyaşında,
Ne kaçak sevdalar boğulur bilmessin…
Çözülsün artık şu girift bilmeceler,
Mıh gibi, çaktın gittin hasreti gönlüme.
Geleceksen gel artık,
Yırt at karanlığın perdesini üzerimden.
Yeter!
İnandır beni haykırışlarında bir sonu olduğuna
gelirken, yanına al yıldızları!
boş gelme, unutma gökkuşağını.
çıldırasıya matemlerdeyim zaten,
nolur hüzünsüz gel yanıma.
gözyaşını evde bırak yatak odanda,
perdesini çek üstüne acılarının.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!