Nefsine bende ve nefsine isyan eden de
Hem ehli dünya ve hem de umut eden benim
Karanlıklarda dolunaylarca ışığa hasretim
Bir O’na sahibim, bir de O’na kulluğuma
Ey benim sahibim, hamd olsun çil çil yoksulluğuma
Ellerinde ellerimin izi olduğunu
Neyin büyürken göğsümde sızı olduğunu
Tüm iyi niyetlerin hırsızı olduğunu
Unutmak dilerim
Bir çift öldürücü bakışın sonsuzluğunu
Kabul olunduğu gün cennete,
Hani şu kendisine vaat olunan,
Hani şu altlarından ırmaklar akan nimete,
Gönlüne bunca aşkı
Ve coşkuyu sığdırabilme kabiliyeti ihsan edilerek içeri alınan
Zira aşağı hayatta ne bedeni ne cismi kaldırır bunu
Zıtlar zıtlara iyi gelir, çivinin çiviyi sökmediği yerde
Belki biraz ileridesindir belki geç kalmış biraz
Günahları aşikâr kendi gizli tövbekâr
Melamilikten değil, biraz kibirden, tevazudan biraz
Zıtlar, iyi gelir zıtlara
Dalgaların istemediğim bir denize çekiyor
Yolların kalabalık geniş meydanlara
Ürkek bakışların bana cesareti çağrıştırıyor
Sessizliğin coşkuyu
Ben münzevi değilim belki ama inziva peşindeyim
Yaşamak bir dönme dolap
Bindiğin yerde ineceksin
Kimden geldiysen
Yine O’na döneceksin
Bir devr-i daimi
Yağmur yağar göğsüme
Bir mızrak sesi gibi
Gökkuşağı gözümde
Yârin çehresi gibi
Aynadaki veçhimin
“Seni hiç unutmayacağım”
Kurduğun ilk büyük ölçekli cümleyle
Yumruk yemiş bedenin
Çizilmedi tebeşirle yere çizgisi
Ama bilinir cinayet nedenin
Değişmedi sonra yazgısı
Ben o nemrudu kanatan sineğim
Zalimin fillerinin baş ağrısı ebabil
Firavunun sarayındaki karınca
O memnu seraba koku veren karanfil
Korkulu rüyalar gecesinden gün ağarınca
Bir isyan var içimde, tâ şuramda, derinde
Gidilemeyecekse dünyanın cennet mekanlarına
Bir mücahede için kalmalı, bir baş yapıt gibi kalmalı
El sürmemeyi göze aldıysak dünyanın imkanlarına
Bir trene binmemek, bir bavulun tozlanması dolap üstlerinde
İşte buna methiyeler düzülmeli, kalmak gibi kalmak uğruna
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!