Gökdal OKAY; ilkokulu köyde, ortaokul ve lise öğrenimini Kars’ta bitirmiştir. Daha sonra Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümüne girmiş, bu bölümde lisans ve yüksek lisans öğrenimini tamamlamıştır.
Yazarın, inşaat mühendisliği ile ilgili konularda kitapları, ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış birçok bilimsel makalesi bulunmaktadır. Gökdal OKAY’ın bunun yanında matematik alanında çalışmaları olup ayrıca Türk dilinin söz varlığı ile ilgili çalışmaları da sürmektedir.
Yazmışsın ki;
seni çok özledim diye…
Ben de çok özledim seni
Susuz bir toprağa
Ben ardımda bıraktığım yıllarımı bilirim,
tozuyla dumanıyla.
Ben tutkularımı bilirim,
Gözyaşlarımı bilirim.
Ben köynediğini bilirim yüreğimin
geceler boyu.
Gecenin susuntusunda susağım ay balam
ağzımı bıçak açmıyor.
Bir yürek sızıntısı ki aytamam
Sızırlanıyorum öz yağımla bir başıma,
bir bucakta.
Köprek ırakta yazıksız bir tan
Ben seni
kışlağımızın arkasındaki
buğday tarlalarında sevdim
sen süpürge otu toplarken.
Ben seni
kışlağımızın arkasındaki
Küçük bir gemi gibi
yelkenini kaldırdı özlem
Yaramaz bir çocuk gibi
sarıldı ayaklarıma
Kurşuna dizecekler
elleri arkadan bağlı
bir kadını
Ortalık yerde
olanca kişinin gözünün önünde
Ben diyeyim kırk
Ben umutsuzdum,
Biri de bana umudum sensin dedi.
Heyt be!
Neler varmış bu dünyada.
Deli desem deli değil,
aptal desem aptala yazık
Ne gün göğün yere
özlemi biter?
Yer kendini bırakırsa
sonsuz boşluğa,
Su unutursa
buğulaşmayı,
Sigaram da bitti,
kendimde.
Karıştırdım yine
alı mora,
siyahı beyaza.
Kırk derenin suyunu
Bir gün ben de
bir tüney güneşi gibi
sönüp gideceğim.
Yarım kalmış düşlerimi,
yarım kalmış koşuklarımı da
yanıma alıp giderek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!