Bugün benim doğum günüm
Bugün benim doğum günüm
Senden sonra öldüğüm ilk gün
Uçmayı öğrendiğim
Ama bir türlü konmayı başaramadığım o gün.
Bugün ölüme adım attığım ilk gün
Bugün benim doğum günüm
Bugün benim doğum günüm
Seninle başlayan yeni ve bambaşka bir dünyanın
Uçsuz bucaksız deryalarına yelken açtığım
Giderek kaybolduğum giderek boğulduğum
O günün ilk saatleri, ilk saniyeleri
.
Bugün benim doğum günüm
Bütün yalancı sevdaları bir kenara bırakıp
Haylaz kalbimin sesine sırt çevirdiğim
Sonu olmayan bir çöle adım attığım ilk gün
Bugün benim doğum günüm
Bugün benim doğum günüm
Bir tohum iken bana toprağa kök saldırdığın
Yeniden filizlendirdiğin
Büyütüp büyütüp öldürdüğün o gün
Bugün doğum günüm
Bugün benim doğum günüm
Elini tuttuğum, gözlerine baktığım
Gülerken için için ağladığım
Bir ömrü yoluna feda etmeye ant içtiğim o gün
Bugün benin doğum günüm
Bugün seni sevdiğim gün
Bugün seni tanıdığım gün
Bugün sana geldiğim
Bugün gözlerimi açtığım
Bugün nefes almaya başladığım gün
Bugün seni hayatımın güneşi yaptığım gün
Bugün bana zehir edeceğin
Ama asla vazgeçemeyeceğim bir ömrün başladığı gün
Bugün benim ölüm günüm
Bugün benim doğum günüm
Kayıt Tarihi : 24.4.2008 21:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dışarıda güneşli bir hava. İçimde beni bıraktığın, bana sırtını dönüp gittiğin o günkü hava var.. Bugün benim dünyaya gelişimin yıldönümü.. Nasıl bir çelişkidir bilmiyorum ama bir insan doğduğu gün aynı zamanda ölebiliyormuş. Evet, o benim. Bu gün benim doğum günüm ama bu aynı zamanda benim ölüm tarihim. Kendime; yaşamak nedir? Sorusunu sorduğum günden beri hayatımda sen varsın.. Sen benim hayatı algılama şeklim Sen benim yaşamıma anlam katan Sen benim görebildiğim tüm uzaklar Sen benim aldığım her nefes Sen benim gözümü açtığımda ve kapattığımda gördüğüm tek şey Sen “BEN” sin ve bende “SEN” Biz farklı iki kişi değiliz biz farklı bedenlerdeki aynı ruhuz.. Bu gün benim doğum günüm bu gün seni tanıdığım, hayatımda tattığım ve tadabileceğim bütün lezzetleri bana tekbir anda sunan o günün yıl dönümü. Ve bu gün sen yoksun. Ben yokum. Görme yok. Nefes yok. Hayat yok.Anlamı yok...yok yok yok.. Bir insan hayatında kaç kişiyi sevebilir kaç kişiye tutulabilir. Yalancı bir gönlün heveslerinden kurtulup ilk defa sadece ve sadece ilahi bir tercih yapabilir. Ben yaptım bundan bir yıl önce bugün yaptım. Hayatımın en ilahi tercihi ile karşılaştım. Ben aramadım O karşıma çıktı. Karşıma çıkarıldı. Algılamanın en üst düzeyine, kavramanın son noktası o andı. Çünkü o anda ben, ben değildim ben olması gerekendim. İlahi kudretin esas formuna girmiştim. Baktığım şeyler gördüğüm şeyler değildi görmem gerekenlerdi. Aldığım nefes olması gerekendi. Bende olmam gerekendim.. Ben SEN dim. Oysa şimdi yoksun. Gittin. Kendi tercihlerini kendi yolunu çizmek istedin ve yaptın sırtını döndün ve bakmadan arkana gittin. Sanki sen sen değildin. O ilahi pelerinini çıkarmış gibiydin beni kendinden farklı biri olarak gördün beni tek başına hareket eden biri olarak düşündün. Ama biliyordun ki benim gövdemde köklerimde sendin ve sen olmadan benim ne ayakta kalabilmem nede yaşama şansım vardı. Evet, bugün benim doğum günüm ama o gün doğarken ölmüştüm. Ölmüştüm çünkü benimle birlikte doğan bu aşk benimle büyüyordu ben ne yesem onu yiyor ne solusam onu soluyordu. Fakat bir gün benden daha hızlı gelişmeye başladı. Ve ben artık onun hızına yetişemiyordum o büyüyordu bense küçülüyordum. Ve işte o gün o doğduğunda ben ölmüştüm. Yani o aşkın doğum günü benin ölüm yılım oldu. O doğdu ben öldüm.. Fakat sen vardın sen olması gerekendin sen İlahi tecellinin bana en güzel lütfüydün. Sen bana dualarımın en içten olan yerinin armağanıydın.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!