Sokak lambalarının altından süzülen ışık
Islak kaldırımlarda yürürken
Ayak izleri silinmiş insanlar
Gecenin çıldırtan sessizliği
Sessizliği bozan bebek ağlaması
O kadar içten
Taksimde bir akşam
Ayrılığın gözleri vardı
Üzgündü genç kız
Gözleri ağlamaklı
Sustu gururdan
Mendili elinde
Naftalin kokardı yastıkların
Çocukluğumu verirdin avuçlarıma
Gözlerin bal şekeriydi
Tenin sakız kokardı
Dudaklarında, çocukluğumuzdan kalma bir tekerleme
Ninnilerle büyüttük sevgimizi
Günlerin öylesine geçtiği, belirsizce yaşadığım bir zamanın içindeydim.Attığım ilk adımda, soluksuzca, kendimi sende buldum. Karmaşık hayatımın,son durağıydın belki de.Her günüm,diğer günler gibi ilerlerken, iş,ev,arkadaşlar üçgenindeyken, varabileceğim son yerdin.
Seni bulduğumda anladım bu gelişlerden, gidişlerden, sıradanlıktan, arkadaşlarımla buluşup, saatlerce sohbet edip, duygularımızı, geçen günlerin izlerini paylaştığımız halde yine kendimle başbaşa kalışlarımdan ne kadar sıkıldığımı.Boşlukta geçen her günüm içten içe gizli düşmanım olmuş.İşten çıktığım saatlerde, sokak başında pusuya yatmış.Yalnızlığımı kollayıp üstüme çullanıyordu.Bunca zaman onu sürekli görmeye, onunla yüzleşmeye alışmışım.Hatta karşıma çıkacağını bildiğim halde o sokaktan hep geçmişim.
İşte Sana böyle bir zamanda vardım ben.Eksikliğini bile hissetmediğim duygular saklı kalmıştı içimde.Önceleri rüya gibiydin.Tüm yaşanmışlıklarım,tüm bitişler gibi bitecekti.Sen,bende kalamazdın,bunu çoktan göze almıştım.Senin gideceğin günü bekledikçe acılar peyda oluyordu.Umutsuzluğunun bende bıraktıklarını kabul ederek, ayrılığa doğru geri sayıyordum hayatı.Günler geçtikçe anladım ki bende bitmeyeceksin,içimde farkında olmadan büyüttüğüm bir duygu olmuştun.Geceler seni,bana getiriyordu.Sabahın mahmurluğu, günün sıradanlığı geçse de sana varsaydım her gece olduğu gibi bu gecede Heyecanım gündüzlerimi sarıyordu.
İlk adımımda sana ulaşmama rağmen yüreğim bunları söylese de, dilim söyleyemedi bir türlü,Biliyordun hissettiklerimi ama hiç duymadın benden.Sana görmeyi çok istediğim bir rüyamı anlatmıştım sadece
Hani papatya tarlasında,dizlerine başımı koyup uyuyacağım.Sende saçlarımı okşayacaktın.Bende,seni sevmenin mutluluğuyla uyuyakalacaktım.
Sende demiştin ki
Zemberek meyhanesi burası
Her akşam burda sarhoşlar içip içip yüreklerindeki
şarkıları söylüyorlar
Ben önce içime işleyen gözlerine
Sol yanağından hiç gitmeyen gamzene ve beni bırakıp gittiğin yollara içiyorum
Yeni bir şehir yarattım sana
Islak caddelerinde,ıslıklarımızla şarkılar söylediğimiz bir şehir
Senin tutsak duygularına inat, özgür bir şehir
Gece karanlığını maviye teslim eden
Gülüşlerin bile mavi olduğu bir şehir
Adı konulmamış,kişiliksiz duyguların yaşandığı bir şehir yarattım
Simli Resim
Sevda kaçamaklarında kaç kez sabahladık
Kaç duyguya şahit olduk beraber keder yakamozlarında
Kaç kez yemin ettik gözlerimiz, gözlerimizde
Ben, sana
Seni kanlı geçen günlerimde sakladım
Günlerce kan koktu yokluğun
Acılarının sancısını çekerken gizli gizli
Bana acıyla yaşamayı öğrettin
Nefreti vererek içime
Seni bazen bir gülü dikeniyle avuçlamaya benzetiyorum
Ellerim kan içinde kalırken sana dikenlerinin hesabını soramıyorum
Vedaya çaldı bir bayram günü
Sevincin yarım
Hüznün derin kaldı
Giderken
Gözbebeklerinde İstanbul vardı
gökçe hanım emeğine sağlık çok güzel şiiriniz tebrikler