Gök Tengrinin Fermanı Şiiri - Muhammed Genç

Muhammed Genç
6

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Gök Tengrinin Fermanı

Evren suskundu, gök derindi,
Yıldızlar bile sessizliğe bürünmüşken,
Gök Tengri seslendi yüce katından:
"Türk milleti! Kalk ve yürüyüşe başla!"

"Kut verdim sana;
Gökte kuş, yerde taş bilsin adını.
Bozkurt yoldaşındır,
O seni karanlıktan güne götürecektir."

İşte böyle başladı,
Göklerle konuşan soyun hikâyesi.
Tengri’nin buyruğuyla şekillendi kader,
Ve töreyle mühürlendi zaman

Bozkurt çıktı dağdan,
Gözleri ateş, yüreği demir.
Öncü oldu Türk’e,
Çöllerde, ormanlarda, buzlarda bile.

Türk boyları, onun ardından dizildi:
Oğuz eğdi yayı,
Kıpçak çekti kılıcı,
Uygur yazdı sözü,
Kazak sürdü atını sonsuz bozkırlara.

Her biri farklı renkteydi,
Ama hepsi aynı köktendi:
Töreyle yoğrulmuş, Tengri’ye bağlı,
Bir milletin bin parçadan dokunan ruhuydu.

Orhun Irmağı kenarında
Taşlara kazındı milletin sesi:
“Ey Türk, titre ve kendine dön!”dedi Bilge Kağan,
Çünkü unutan kaybederdi.

Bu söz yalnız bir öğüt değildi,
Bir milletin sonsuza seslenen yeminiydi.
Yıkılmıştı önce,
Çünkü töresini unutmuştu.

Bilge Kağan hatırlattı:
Türk, kendi töresinden başka bir iple bağlanmaz,
Kendi yazgısını kendi yazar,
Ve yazgısını göğe danışır önce: Gök Tengri’ye

Bozkırda bir çağrı yankılandı:
“Ey Türk boyları! Birleşin!”
Çadırlar kuruldu Tanrı Dağı eteklerinde,
Kurultay toplandı; ak sakallar, alpler bir arada.

Uygurlar, yazıyı taşıdı güneşe,
Kazaklar, at üstünde gölge gibi süzüldü,
Kırgızlar, dağlarda gözetti sınırları,
Türkmenler, ocağı sönmesin diye yemin etti.

Töre bir, dil bir, yürek birdi.
Çünkü Türk, ayrı düşse de bir özdü.
Toprak farklı, ama gök aynıydı.
Hepsini üstte gök, altta yer ana sarardı.

Töre Türk’ün yasasıdır,
Ne yazıyla başlar ne kağıtla biter.
Ata sözüyle geçer gönüllere,
Davranışla işlenir çocukların yüreğine.

Kut ise Tanrı’dan gelen ışıktır,
Kağan’a verilen, halka yansıyan.
Kut olmadan güç yozlaşır,
Töre olmadan millet dağılır.

Türk bunu bildiği için,
Savaşı da barışı da töreye göre yaşadı.
Zulmetmedi zayıfa,
Ama ezdirmedi kendini zalime.

Ey bugünün evladı,
Sen de bu destanın devamısın.
Senin damarlarında gezen kandır
Bozkurt’un uluduğu dağlarda yankılanan.

Unutma;
Gök Tengri hâlâ gözler seni,
Bozkurt hâlâ yol gösterir,
Bilge Kağan hâlâ konuşur taşların dilinde.

Uygur, Kazak, Türkmen, Kırgız, Azer, Tatar…
Hepsi bir ağacın dallarıdır,
Kök aynı, gök aynı,
Yol: Töredir. Hedef: Turan’dır.

Kutlu olsun yürüyüşün ey Türk!
Tengri biz menen – Tanrı bizimledir!

Muhammed GENÇ

Muhammed Genç
Kayıt Tarihi : 1.11.2025 18:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Türklerin birliği

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!