Bir aynanın içgüdüsel boşluğunda
göğüs kafesinde parmaklarım uyuyor
ruhumun atlası yırtılıyor ki, anlatılmaz
sokaklar kendi çıkmazına aşık
aşıklarsa hüzünlerine deniz suyu
manzarası loş yatak odasına ait
çıplak bir kadın gibi bulutsuzluk
dudaklarınsa başka bir şey
filikası yok dudaklarının
ve rüzgârı Afrika’yı anlatıyor şiirlerde
yaşımız bir inşaatın beşinci katı
beşinci katta ki bir asansör boşluğu kurak bir kuyu
ruhlarımızdaki gök çekimi kadar sebepsiz
bir tanrının aşka misafir olması gibi
daha yazılmamış bir sitemle
daha yazılmamış meleklerin de
ölümü özlemesi
öpüşlerinse başka bir şey
çatlamış bir çay bardağından sızmak
milattan önce keşfedilmiş bir tat gibi ve ıslak
ruh ikindilerinde
gök erir topraklarına bilmezsin
devrimci bir afişin yüzyıllar süren
köprü altı mücadelesi kadar yalnızız sevgilim
yalınayak kederinden kaçan
bir fahişenin sesiyiz o köprü altında
her şafağa ölü doğan adı serseri çocuklar içimiz
içimiz yüz binlerce gecekondunun yokluğu
sesinse başka bir şey
ayinlerimin sol yanları kadar kutsal
tek sebebi kendinden geçmişliğimin …
Kayıt Tarihi : 24.5.2013 19:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!