Gökyüzü kazıyorum derdi
Gökyüzüne kazıyorum
Göklere gökçe dikmek için
Göğe göklerce gökçe dikmek için
İçin için göğe gökçe dikmek için
Gök mevsiminde
Göğe bakasın da
Göresin diye
Gök bahçelerimizi
Bak işte "ânı"
Tırnaklarımla kazıyorum
Zaman zirvelerine
Yazgımızı taşıyorum
Sonra sen
birden kıvılcımlar alıp avucuna
Yakıyorsun anıları acıları
Yakıyorsun içimizdeki Roma'yı
Yakıyorsun içimdeki Bağdat'ı Vatikan'ı
Bir gökkuşağı iklimi oluyorsun birden
Damlacık göğsünden süzülen
Damla damla renklenen
Binbir tonla beneklenen
Güneş olmaya heveslenen
Sonra kapkara mazi
Parlak an'larımıza gölge oluyor
Âti tutuluyor Ay'ın ellerinde
Aşkımızın aydınlık temellerinde
Sonra bir anlık olsun "o beldemizdeyiz"
Şairin harman beldesindeyiz
Anka'nın canhıraş pençesindeyiz
Simurg'un Süleyman kafesindeyiz
Bülbülü şeydanın feveran son nefesindeyiz
Soran olursa sen ben ayrı yaban beldelerdeyiz
Esrarlı mağaramızın ankebut örgüsündeyiz
Tılsım duası olmuşuz anbean dillerdeyiz
Emin ve sadık üç harfli suzan kalplerleyiz
Yasak meyvenin tadıydı
Kalu beladan damağımızda kalan
Kaderdi tüm yaşadıklarımız
Aşk vuslatımız yalan
Kayıt Tarihi : 23.12.2025 01:32:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Büyülü bir dili olan, büyüleyici olan, tılsımlı bir şiir olsun istedim. Gök aşkına, gökler aşkına, göğün aşıklarına, gök aşıklarına.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!