bir yaz boyu
camda duran sevgili
bir cilveli yerinde vaktin
alacasında çember çevirirken
buluttan kanatlarına bindirip
bir kekik mavisi kaçırdı beni.
anlayacağın:
bir suyun öyküsünü ezberleyemeden daha
bir dağın yamacına
cumburlop! oldum.
duydum:
yeline kuş konmuyormuş pencerenin
perdelerinin dilinden anlıyorlarmış anca
gün ışımasıyla tutuşup kanat kanada
ay ışığını buluyorlarmış
sonra da çağırıp hüthüt kuşunu
düz ediyorlarmış gecenin yokuşunu.
bir de:
yedi dağ açığında demirli
bir çoban ses edermiş; bildiğim
sesi de bir süğem
imbat kadarmış
bir konserde şampiyon seçilmiş amma
ayakuçlarına bile ulaşamazmış
bir keven durağında alıç madalyasıyla
onu beklerim şimdi
derler ya: iki çoban bir sürüye yakışır
o hesap benimkisi.
dağ gülleri düzlüğünden
süsenli dereye dönünce
karşına bir düş çıkar
sisten yeğni yağmurdan köşeli
sek sek oyunu gibi;
yaşamadan kareli.
durunca bir perdenin önünde
başa sarılıyor film
bizimki de o minval üzeri
Urla Beleni’ne ters takla.
bir menevşe mavisinde yazılayan yar
bir çınar yaprağı kafamı yardı
bir tütün çiçeği yaktı gözümü
Mordoğan’dan ötesini göremiyorum
say ki:
morlarımın bakıcısıyım şimdi
bir gelincik kızılına düş konduramam
yediverenlerini ince giydir sen
yele çıkar, ova gezdir, gün’e tut
bir peygamber çiçeğiydi; es kaza
bir vakitti; belki değdi pervaza
düş’lerine al onu
ninnile uyut
açma sargılarını
göğsünde unut!
Ali Tekmil / 18.11.2006 – Urla.
Ali TekmilKayıt Tarihi : 2.8.2007 09:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
i
i
ş i i r
i
i
r
TÜM YORUMLAR (1)