Göğsümdeki yaprağa yaz aşkı

Düşlerin dikişlerine umut sürüyor bir kız
Ayaklanmış gecelerin celsesinde ayrılık
Bin yıldır kapalı gözleri şafağa
Siyah gözlerinde çiçek polenleri
Kaldırımlar tutkuya bölünmüş
Issız düşünüşlerin sahnesinde
Derinliğine iç geçiriyor

Taşa sardığı coşkuları öpüyor bir adam
Hayallerinin ufkunda defolu hıçkırık
Kefensiz ölüler gömüyor toprağa
Serseri gövdesinde hicaz sevileri
Yangınlar korkuya sürülmüş
Yanık bekleyişlerin rahlesinde
Yüreğine söz geçiremiyor

Sabırsız dirençlerin küflü geçmişi perdede
Nedensiz bekleyişlerin tokmağında el
Soylu meyveler aşkın cennetinde
Çilenin boynu bükük hücrede
Göğsümdeki yaprağa yaz aşkı
Dilim lal çürümüş umutlara
Uyandır beni bir kuşun yuvasında

Kan çığlığı var nicedir ruhumda
Haylaz bir uçurtma göklerde
Çobanın peşinde insan sürüsü
Umutlar ekiyor çocuklar parklara
Hangi çiçeği sapladın yoksul yüreğime
Küflü bıçaklarla mı doğradın sevilerimi!
Haram sevinçleri tıkma artık yüreğine