Göğsümde erittiğim kurşun

Göğsümde erittiğim bu kaçıncı kurşun
Yüreğimde emzirdim acıları bilmeden
Bir serçenin ürkekliğiyle baktım hayata
Kuru bir yapraktı solan bakışlarım
Her nefes alışıma düğümlenen keşkeler
Dağların yamacından alırdım ayak sesini ahuların
Yüreğimde suya inerdi ürkek bir ceylan
Başucum da kanat çırpar saka kuşları
Gümüş sular salınıyor bilmeden engine
Akşamüstü gök boyanır bakır rengine
Nasıl bir dağ ki ağlıyor senelerdir sevdiğine
gamlı ırmaklar buluşmuş asil denizle
dilimde tütsülenen yaralı ırmak
bu nasıl göz yaşı ki sedeften ak?
Kargaların günlüğünde ne var bilemem
turnaların günlüğünde bahar var belli
gülüşünde beslerdim en asil mevsimleri
dudağının ucuna tüner di güvercinler
gözlerin mi, belki cennetten kalan yer
merhemi olmazmış kanadı kırılmış kuşun
var say ki bir gece sende vurulmuşun
Göğsümde erittiğim bu kaçıncı kurşun
firkate akan göz yaşımı silmeden
Yüreğimde emzirdim acıları bilmeden…