Göçmüş Garibim
Bir insan gördüm, yerde yatıyor,
Küsmüş dünyasına, göçmüş garibim.
Dalmış rüyasına, gözler bakmıyor,
Ruh bedenden çıkmış, uçmuş garibim.
Ne bir ses duyan var, ne de bir bakan,
Üşümüş bedeni, taş olmuş hakan,
Dünya dar gelmiş de gitmiş ıraktan,
Sonsuzluğa ermiş, göçmüş garibim.
Yorgun omzundadır yılların yükü,
Kırılmış kanadı, kesilmiş tüyü,
Ne bir dost elinde kalmış bir uyku,
Kaderine boyun eğmiş garibim.
Bir mezar yerinde adın yazılı,
Üstünde solmuş bir gül dizili,
Feleğin elinde gönül ezili,
Toprağı yastık etmiş, göçmüş garibim.
Bir rüzgâr esiyor sessizce dağdan,
Taşıyor hatıran her bir yapraktan,
Bir dua yükselir garip topraktan,
Rahmete kavuşmuş, göçmüş garibim.
Ay doğar üstüne, ışığı solgun,
Yıldızlar ağlar da geceye dolgun,
Bir ömür biterken dünya yorgun,
Ecelle barışmış, göçmüş garibim.
Ne malda gözü var, ne tahtta taçta,
Bir lokma ekmeği bölmüş ihtiyaçta,
Şimdi huzur bulmuş sonsuz ağaçta,
Toprağa karışmış, göçmüş garibim.
Uyusun garibim sonsuz uykuda,
Dert kalmasın artık ne gönül, ne suda,
Bir fesleğen bitsin başucasında,
Ruhu şâd olmuştur, göçmüş garibim.
Yusuf şeker
Kayıt Tarihi : 5.11.2025 21:11:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




TÜM YORUMLAR (1)