Göçeri Şiiri - Hüseyin Erhan Acar

Ak at ile Deli at,
Ortalık anaavrat,
Yaz günü harman hasat,
Anam yüklü gezer,
Dolanır ırgat ırgat,
Kıtlık hat safha da,
Alaverede ödeme harmanda,
Düvende doğurmuş anacığım sanki beni,
Boş bir Amerikan bezi cuvalla zıbınlamış,
Sırtına sarmışda,
Savurmuş harmanıda,
Kara öküz kara yaba kara atkı,
Kesmikten yastıkta yatarım tatlı tatlı,
Karabuğday lapası lüksümüz,
İçmek için kalmayınca sütümüz,
Atımız Eşeğimiz Öküzümüz,
Önce doyrulur,
Biz Anadoluyuz biz köylüyüz..

Para nedir bilmezdik,
Bayramdan bayrama,
Yeni gömlek Sümerbank tan,
Takım elbise küçültülür Babadan,
Terzi ömer yada Amattan.
Ayakkabı soğukkuyu,
Bildiğin lastik altında biraz bez parçası,
Sökülmüş bir Arabadan,
Yokluğu iliklerimize kadar hissederdik,
Hollandadan yardım peyniri,
Sofu bekir bakkal,
At nalıda satar piskevitte çivide,
Bade gazozu ilk içkimiz,
Lokumda tatlımız,
Sorma şekeri bulunca yeriz,
Sabah akşam üç kuruş buldukmu doğru,
Sofu Bekir’ine gideriz.
Yalınayak Süleyman,Nalbant Niyazi,
Urşan ve Malmülk delisi Nebioğlu,
Kahvede oturur,
Otururda ne çay var nede şeker.
Yağ yok tüp yok yokoğlu yok,
Çay demlenir bir şekilde,
Şekeri herkesin kendi cebinde,
Kavenin ortayerinde bir direk,
Aynı yerde asılı.
İlan tahtası veresiye defteride…

Delihalibrem ağa oğlu,
Yokluğu avrattan yana çeker,
Güllüyü almış koynuna en son,
Bayrak bahçeye hamı datlı ekmiş,
Altına kurmuş çardağı,
Bir lokum sandığı içinde bardağı,
Közde demler çayı,
İçmek istersen göze al dayağı,
Ülen deli kuma gömer üzümü dalıylan,
Binbir çeşit meyva yapmış bahçede,
Bize vermez yer avradıylan,
Ha deli benim dedem,
Güllüde ebem,
Yani bende el değilim…
Nebi oğlu ozaman çoban,
Çadırlar farkışada,
Goyun gayada,
Yedibuğum kokar yayla,
Ocakta garağan yakılır,
Süt sağılıp gaynatılır,
Peynir olup çömlege basılır,
Ekmek eğlenir.
Acıktınmı haşaşyağı dörter eşe halam,
Bide üstüne tuz serptinmi,
Doyum olmaz tadına.
Sarı dayım idolüm,
Her türlü avanaklık bizde,
Uçmayı denedik bi ara,
İnmeyi getirmedik akla,
Sallandık bayır aşşa,
Yuvarlandık takılıp taşa,
Yüz göz çalı dikeni doldu,
Gülmekten gözlerimize yaş doldu,
Boz eşeğin semerine sardık bisikleti,
Biz yürürüz sarıylan,
Bisikletin pedalı dürter eşeği,
Dörtnala bir solukta buldu ortabağı,
Bizim karşımızda durur sivri dağı,
Zavallı boz eşek,
Bisikletin pedalı dürttükçe,
Sabaha kadar dolanıp,
Bulmuş gasabayı,

Balıcın BMC si,
Davutun cipi tek araç,
Şehre gider gelir millet,
Birde babam almış bir hacı murat,
Sene 971 boncuk yeşil,
Sanırsın reisi cumhur gelir,
Kale kapısında karşılar ahali,
Yokluk ta hat safhada,
Benzin hakgetire,
Para varmış demek bizim Nüfuscu da…