Geldim
buradayım işte
taze baharların
filizlenen çiçeklerinde
dalgalandım
alev aldı şiirim…
Şimdi
hırçın bir kır yangını yüreğim
doğmamıştım
hiçbir evrenin ellerine
yoktum
ölü bir bahardım belki
bütün atlaslarda
aşk yüce bir destandı
çocukluğumun göçer çadırlarında
büyüdüm
birer birer göçtü
hüzünlü aşiret divanları…
şimdi
yaralı bir sessizliktir
kalbimin kıvrımlarında yatan
çocukluğumun yayla masalları
aşılmaz nehirlerin
sevdasından geçtim
yıkandım
arındım tüm günahlarımdan
geldim
buradayım işte
eskittiğim atlasların
en mavisinde
yalnızlık kamçılı gecelerde büyüttüğüm
sevdalarımın ıssız ormanında
ve aşk
hiç eskimeyen bir destandır yine de
kent sürgünü
uygarlıklarımın gözlerinde…
Yaralı türküler
yangın dizeler konar
tenimin engin vadilerine
süzülürüm sessizce
asırlık acıların kasıklarından
kederli bir fahişenin kollarında
unuturum usulca tüm yorgun yolculuklarımı
çetelesi tutulmamış
yaralı bir tarihtir yüreğim
el yazması
solgun bir kitabın bilgeliğine
yeni bir sayfa ekler
konakladığı her yerde…
Buradaydım
göçtüm işte
yokum artık…
Kalbinin gizil meylerinde
yıllanan bir şarabım belki
ve sen
sürmektesin izimi
köhne mahzen kapılarında
sürdür serüvenini
dokun kadehlerime
ordayım bak
dudağındaki kadehin
en kızıl dalgasında..
Kayıt Tarihi : 15.2.2012 12:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!