Sen ölürsen üç tel saçın
bir de kelin kalır
şayet ölürsen
taştan da bir heykelin kalır
yollarda ayak izin
meydanda sesin kalır
göz açıp kapayıncaya kadar ömür
senin bu dünyada hevesin kalır
sap oldun mu bir baltaya bilemem
keskin dil yürek yaralar
körlense de kılıcımı bilemem
bir dikili ağacın olsa ya
her sabah el açarsın Tanrıya
büyüyüp limon versin diye limon ağacın
rahmet olur akar akar durur yaşın
ne bir dostun ne bir candan arkadaşın
yoksa eğer göçebe oluşundan
diyar diyar gezmeyi çok severdin
mutlaka üç kanalda haberleri izlerdin
olanlara akıl sır erdiremezdin
çok kitap okurdun çok ta gazete
okumayı değişmezdin hiç bir servete
bu arada ülke kapıldı sele
sen de döndün belgesele
çok değerli yapıtlardı bölgesel
bir ara da lgi çekti magazin
baktın ki az sonralarla sonun çok hazin
ne bir müzikli program ne bir faydalı sohbet
şimdi geziyorsun sanal seyahatlerle
boğuşup duruyorsun hayaletlerle
şayet ölürsen neyin kalır karalanmış defterin
bir de kalemin kalır
yollarda ayak izin
meydanda sesin kalır
boyun uzun idi genç idi yaşın
rahmet olup akardı hep göz yaşın
mürekkebi silinmiş bir sayfada
okunmayan şiirin kalır
göçebe telaşından
25/Nisan/2010/Pazar
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 25.4.2010 12:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yüksel Nimet Apel](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/25/gocebe-olusundan.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)