İmtihanlar,ihtiyarlaşmış ihtarların üstüneydi. Üstü açık soruların cevabı yoktu.
-Sensizliğin, intiharları inine inmişti.
Kurlarına kurulu kurgusal dünyamın dinamizmi ile kendime geliyordum.
-Günceme değiyordu hecelediğin sözcüklerin. Kendini giydiren cümlelerin kitabı oluyordum.Manaları sobeleyen yeni tanımların dilinde dilsiz kalışım dillere destan oluyordu.
Beni sende kalabalık kılan kalakalışın cennetinde
Huriliğini yaşıyor içsel bohemlerim.
*Fil dişi kulemde kendini bulan, kendimle yarışan, kendime dair dairelere çizen isimsiz iç kahramanın filminde kalıyorum.
İzliyorum her sözcükte seni. Nedensizliği eriten, hangi gerçekse o kadar kendime yeniliyorum.
-Kırlangıç çobanlığı yapıyorum, can kırıklarını iyileştirmek için.Aç kurtların uluyor güzel aşkımızın ulamalarında.
-Hisli havaları seven iç kurtlarının boyun eğilmişliğinde mecburen Kıtmir oluyorum.
-Evet, anlıyor musun 300 yıla aşkın aşk mağarımızda uyuklarken, kapıda bizi bekleyen Kıtmir imgesindeyim.
Hicazkar bir çığlığın sesinde uyanışlarıma akıyor son halin.Son bakışını resmeden gözlerimde canlanıyorsun.Damla damla gidişini yazan içimdeki senarist çocuk rolüme hazırlıyor.
-Sahne hazır.Sensizlik maskeli rolünde. Maskesi düşmüş acıların adımları hüzünlü yüreğimde.
-Yüreğime çeper kurmuş kurların bitmekte.Artık gitme redifli bir gazelsin.
-Sonunda adım geçiyor. Zülfündeki taç kadar taç beyitimde söyledim sana diyemediklerimi
“Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bû ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı”
-Sarhoş bir eda ile sessizliğinin konserini dinler can havlim.
Bende kalanların sesi alegorik özlemleri toparlıyor.Simgelerin imgelerimde sahibini arayan madalya oluyor.
N’
-P’aram ‘parça hayallerim.
Y
Ama hep gel,hep kal.
Bu alışmışlığım karmakarışık kalsın.Bu bir devrimdir kendimle.Seni yazmanın sözlü ölümsüzlüdür.
Seni sığdırdığım bu dünya küçük gelmeye başladı.Herkes birbirine benziyor.Herkes, birbirinin benzemezlerinde gidiyor.
-Oysa sevenler belli bir süre sonra aynı benzetmenin temel öğesi olur.
İçimden içine teleferik uzanırken, aşağıdaki uçurumlar insanlığımızın sevgilim.
-İnsanlık artık uçurum, insan artık dağ. Devir değişti, şimdi en sadık, en içre, en ötre,en öte insan için sunulan her varlıktır.
-Düşlerim göç etti.Artık sosyal medyanın kadranlarını oynuyoruz.
-Günışığının sonunda aşk ışığın olmalı.
Yaşanmışlığın yeni haritasında hasretin, hayalin, hatırın, hatıraların, hazanların, halin, hakimiyetin, hakikatin, hayretin, hayfın, hüzünlerin, hazların, hayatın rengi var.
Bir keman teli gibi ç’alınarak ağlıyorum sana.
-Göçebe kalbine geldim.Ben orada yaşmak zorundayım, soru yok, zor yok Bennara..
Hayrettin TaylanKayıt Tarihi : 11.2.2013 00:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/02/11/gocbir-kalbime-gelmelisin-bennara.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!