Mevsimlerden güz,
Aylardan eylül,
Vakitlerden akşamüstü etkiler beni.
Bir gün göç edeceğim senden
Sanırım o vakitlerin birinde.
Bir eylül sabahı olmalı bu
Veya bir akşamüstü belki.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
EYLÜL TABİATIN UZUN KIŞTAN SONRA DÖNECEĞİ GÖÇÜN BAŞLADIĞI AYDIR...BUNDANDIR BELKİ DE HÜZNÜ...TEBRİKLER...VELİ SAVAŞ
*GöÇ EDECEĞiM SENDEN
Mevsimlerden güz,
Aylardan eylül,
Vakitlerden akşamüstü etkiler beni.
Bir gün göç edeceğim senden
Sanırım o vakitlerin birinde.
Bir eylül sabahı olmalı bu
Veya bir akşamüstü belki.
Anılarım kalacak ardımda
Kırık dökük
Birkaç dost durgunca bir köşede.
Biliyorum; çocuklarım,
Yerime koyamayacak kimseleri
Ve sen bir tanem,
Özgür / öksüz kalacaksın…
Yalnızlık çok zor olmalı
Tatlı bir alışkanlıktır evlilik senin için,
Bir süre boş kalacak yüreğin
Ve sonra…
Biri gelip dolduracak istemesen de.
Yaşamın kuralı bu sevdiceğim
Anlarım,
Yapacak bir şey yok
Sakın üzülme…
Haziran 2008
Naime Özeren
-şiirin ismi harika,
EFENDİM DOĞRUDUR HAYATIN İKİ YÜZÜ VARDIR...BİR GÖRÜNEN BİRDE BELKİ ASIL OLUP GÖRÜNENLERLE GÖRÜNMEYENLER; Kİ O GÖRÜNMEYENLERİN PEK ÇOĞUDA BİREYDE SAKLIDIR HER YÖNÜYLE...GÖÇLERİN GENEL OLARAK SONUCU BÖYLE OLUR DERLER DE UNUTULMAZ Kİ GİDENLER; YENİLERE RAĞMEN...HEM YENİ İLE ESKİLER YAŞANMAZ Kİ VE YAŞANASI GÜZELLİKLER HAYATIN İLK YOLUNDA VE YILLARINDA İŞLEMEDİ Mİ YÜREKLERİMİZE...ÇOK HOŞ BİR VEDA...YÜREĞİNİZE SAĞLIK...
*GöÇ EDECEĞiM SENDEN
Mevsimlerden güz,
Aylardan eylül,
Vakitlerden akşamüstü etkiler beni.
Bir gün göç edeceğim senden
Sanırım o vakitlerin birinde.
Bir eylül sabahı olmalı bu
Veya bir akşamüstü belki.
Anılarım kalacak ardımda
Kırık dökük
Birkaç dost durgunca bir köşede.
Biliyorum; çocuklarım,
Yerime koyamayacak kimseleri
Ve sen bir tanem,
Özgür / öksüz kalacaksın…
Yalnızlık çok zor olmalı
Tatlı bir alışkanlıktır evlilik senin için,
Bir süre boş kalacak yüreğin
Ve sonra…
Biri gelip dolduracak istemesen de.
Yaşamın kuralı bu sevdiceğim
Anlarım,
Yapacak bir şey yok
Sakın üzülme…
Haziran 2008
Naime Özeren
-naturel bir yapı sanki şair bu derece his empoze ediyor okuyucuya..
-etkin..
-selam şairimize..
göç etmek...evet bedenen belkide uzaklaşmaktır ama ruhen hiç gidememektir aslında...güzeldi...kutlarım
Acı gerçeği kabullenmek yürek ister..Şair de yürekli olmalı bu şiirdeki gibi..Kutluyorum..
BU DUYGU YÜKÜ ANCAK BÖYLE BİR YÜREKTEN ÇIKABİLİRDİ NE MUTLU BİZE Kİ BU YÜREĞİ TANIYAN ŞANSLI İNSANLARDANIZ.
Güzel şiirinizi büyük bir keyifle okudum.
Başarılarınızın devamını dilerim.
AKICI VE DUYGU YÜKLÜ ÇALIŞMANIZI BEĞENEREK OKUDUM...BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM...KUTLARIM SEVGİ DOLU YÜREĞİNİZİ......SELAM VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.
etkileyici bir hüzün...
Bu şiir ile ilgili 89 tane yorum bulunmakta