biliyorsunuz “moda” yenilik demektir sözlük anlamıyla. nasıl çıkar, ne zaman çıkar, çıkmasının nedenleri nedir gibi sorular sordurur insana, “moda” denen oluşum...çıkan her modanın alıcısı olmuştur tarih boyunca.
bir zamanlar kakül bırakma modası vardı; ben de bırakmıştım kaküllerimi kaşım üstüne!.kaşlarımın tam üstünde oluşturduğu çizgi kuş tüneği gibiydi!.gençliğimin kuşları konardı ona!.şöyle bir bakardım şaşı olan gözlerimi döndürerek onlara!.hepsi kaçıp giderdi korkularından; başka kişilerin, başka kakül tüneklerine!.bomboş kalırdı bendeki kakül tünek!.😀boş ver derdim, hepinizin canı cehenneme!..aslında dilime hiç yakışmayan bir beddua idi bu; o zamanlar değil, şimdi anlıyorum yanlışlığını!.
ve yine bir zamanlar “ispanyol paça” pantolon giyme modası vardı. tam da benim, kadınlığımı unutup erkekler gibi giyinme sevdasına tutuştuğum zamanlara rastladı bu moda!.bele, kalçaya oturup, ayaklara doğru durmadan genişleyen pantolonlar aldı vitrinlerdeki yeri!.gerçi alabilen aldı, alamayan kendisi dikti, bu pantolonları..açıkça, ben biraz terzilikten anladığım için, her renk İspanyol paça pantolon dikip, giydim!.iyi ki giymişim!.giydim de ne oldu derseniz; asla erkek falan olmadım ama,erkek gibi kadın oldum!.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman