sana bi aşk bağışladım dün gece...
gün yüzü görmemiş bir yalan kadar masum,
kendime edemediğim itiraflarım kadar gerçek aslında... kalbime düşen zerre süveyda...
zerre kadarsın bende… o zerre ki;
ahtapotun kesilmiş kollarıyla
akrebini sarmaya çalışan bedeni...
yaşın kadarsın sol yanımda,
her yaşında başka bi adam...
her yaşında başka bi çocuk...
mecnunu kör eden, Züleyha’yı Yusuf’un sol eline kul eden, kalbimin hassas terazisi süveyda...
böyle hoyrat... böyle başıboş...
böyle ölümü özler gibi bakma bana... al aklımı başımdan... ak hayallerime... unut benden öncesini...
sana helalinden bir aşk bağışladım...
tadını çıkarmalısın bendeki hükümdarlığının... dere tepe gitmelisin bende...
bir anlasan o erkekler her yerde…
ama sen... bir yerdesin sadece...
sol yanımdaki et parçasının üzerine dokun süveyda… bi dokunsan zehrim dermanın olur...
o erkekler her yerde süveyda...
ama sen tam da buramdasın… yüreğimde... ben’den içeri, bana açılan penceremsin... soyunduğum…
en yalın ben’le sana helal olmaya gelişlerimsin...
ben sen olmuşsam... sen bahanemin anlamısın...
o kadar varken bende... peki bu yok olma telaşın niye... senden daha fazla yakınım ki sana...
tam içindeyim... ateş-i behrama inat,
kutsal ateşin bende yanar yüz bin yıldır… bir başkasına yokun tanımıyken
sana yaradanın sesiyim aslında...
bensiz geçirdiğin her anını senden önce yaşarım ki ben... seni her dem baştan yaratır...
her dem adına süveyda koyarım...
ben senin tanrınım... tanrın senin kara noktanda... haçlı seferlerine inat,
kan toplayan kalbimin seferidir sana gelişim...
ve zehrini kendine akıtan bir akrep var bu hikayede... şiddetin ne fena müptelamdır...
yazıktır bana…
gel süveyda... bende tüken...
zehir kanıma ilişmeden...
dokunmaya kıyamadığın bedenimden... kendi canımı çıkartmadan...
gel… n’olursun...
Kayıt Tarihi : 12.6.2012 20:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
oldukca hoş anlatımlı
melek kadar saf ve tamiz
duygularla yazılı kutlarım
TÜM YORUMLAR (1)