Ücra köşelerde gecekonduların,
Üzerine, sabahın sisi düştü,
Yıkık bir binanın köhne kapısı,
Demir kilitleri, kırdılar, açtılar,
Gecenin barut kokusu sinmişti,
İçerden onlarca insan sesi,
Çığlıklar halinde yüreğine doldu,
......
Çocuk! !
Bu gece ağlama,
Evinde doymak için bir lokma,
Bir yudum verecek su, verecek kimse yok.
Yoksa, oyuncaklarını mı çaldılar? !
Bu gece sana bir ışık vereyim,
Uzat minik ellerini,
Gökyüzündeki yıldızları müjdeledim,
.....
Tarihi yakılmış ülkeler,
Odalar kitlenmiş açılmaz,
Bahçeler çiçeksiz, solmuş,
Savurmuşlar her köşeye, eşyaları,
Bir bezirgan meydana tezgah açmış,
Orta yerde, dökük kalan,
Resimleri ve anıları satar,
Kırık bir ayna, kolu kopmuş bebek,
İnsanlar can pazarında,
Can derdine düşmüş.
.....
Ağlama çocuk!
Tüm kapılar yüzüne kapandı,
Çaresiz ve bitkin bedenin,
Korku dolu gözlerinde dehşetin,
Yaralarından kan akıyor,
...
Ağlama çocuk,
Bırakmışlar orta yerde,
Bir anne arıyor! !
Cinselliğin altında ezilmiş,
Kadınlar sürüklenip giderken,
Her günah meyvenin acı lezzeti
Bir minik cenin içinde kalıyor,
...
Sil göz yaşlarını çocuk,
Zamanı yaşamak, vakti sanma,
Uzattığım yıldızları halatla bağla,
Gel çocuk, çıkıp da gidelim,
Bu kapılar hiç açılmasın,
Gizli kalmış günahlar,
Arşa doğru yükselirken,
Bırak her şeyi, gidelim.
.....
2003-08-19
Kayıt Tarihi : 19.8.2003 18:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!