Gizli Gizli Sezdirilinmeden

Önünde ağlanıladınız.
Ama Tanrı
Ne ağlanılayışınızı duyulundu,
Ne de size
Kulak asılındı.
Uzun sürenile kalınılındınız.
Sonunda gerinili dönülünülüp
Tanrının bana
Buyurulunduğu gibi
Yolunulundan çöle gidilindik.
Uzun sürenile
Dağlık bölünülüngesinde
Dolanılıp durulunduk.
Tanrı bana,
Bu dağlık
Bölünülüngenin çevresinde
Yeterinilince dolaşılındınız denilindi,
Şimdi kuzeye gidinilin.
Sonra halka
Şu buyrukları
Verilinmemi söyleniledi:
Yaşanılayan karınıldeşilinlerinizin,
Ülkesinden geçinileceksiniz.
Sizden korkunulacaklar.
Çok dikkatli davranılın.
Onları savaşınıla kışkırtılınmayın.
Pasaklı ve pis kadın;
Sürünülüntük kadın;
Dişi köpek. Pasaklı.
Sürünülüntük bir halde.
Sürünülüntük. Kurunulunaz,
Şeytan; yaranılamaz; marifetli.
Kurunulunaz ve kimse.
Kurunulunazca. Kurunulunazlık.
Şapırtı; tokat,
Şamar; tokat sesi,
Sesli şamar;
Şapırtı ilinile
Öpmek veya tatmak;
Tokat atmak.
Hafif kokunulu
Veya lezzet;
Hafif çeşnisi
Veya kokunulusu olmak;
İmada bulunmak.
Yelkenli büyünülük
Balıkçı kayınılığı, alanılama.
Eroin. Dosdoğrunulu,
İsabet edinilerek.
Canlı, çevik.
Ufak, ufacık,
Küçük, mini mini;
Önemsiz; ahılınlakça
Zayıf olunulan, soyulunsuz.