Gizli Derdin Zehri - Garib Çoban

Gizli Derdin Zehri - Garib Çoban

Açılmayacak kapının önünde bekleye bekleye hayata küstüm!..
O kapı açılmıyorsa Allah'ın seni koruduğundandır.
O kapı açılsa kim bilir ne şoklar yaşayacaktın.
Kim bilir tatlı aşına ne zehirler katılacaktı!..
Açılmayana üzülme, bir bildiği olduğu için, açmayana şükret.
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.

Seviyorum, yani sevdiğimin olduğu gibi olmasını istiyorum.
Yolun sonunda, hüsran ile çökünce dizlerim üzerine, içimden bir ses: sen kandırılmadın, kandırılmak istedin, diyecek diye ürperiyorum.
Kanmak masumca.
Lakin kanmayı isteyen, belki de kandırandan daha suçludur.
Aşk sevilenin s/özü’nü ortaya çıkartacak şekilde bir kendi haline bırakmaktır.
Yani aşk, birinin ötekine karşı en derin özgürlüğü’dür.
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.

Kimi kim olduda oldum diye gezer.
Boş şeylerle uğraşıyoruz. Zamanın Allah'ın bize verdiği büyük bir nimet olduğunu unutuyoruz.
Vakti yok ki kendine.
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle diyor ya!..
Sanırım bir kabulleniş var toplumda.
Doğruyu bulamayınca insan insanın yalanına bile razı olmakta.
Bu zamanın en çaresiz kabullenişi.
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.

Kul, emanetçidir!..
Çünkü sahip olduğu kendine ait değildir.
Sahip olan sadece Allah'tır.
Kul, yoksul ve yoksundur.
Çünkü sahip olduğunun hamalıdır.
Zengin, sadece Allah'tır!..
Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur.
Şüphesiz ki Allah elbette zengindir, övgüye lâyıktır.Hac-64)
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.

Belki vicdanı hassas olan yine kendini suçlar.
İnsanlık ardından meleyen yanlarımızla sonbaharda savrulan yapraklar gibi yaşar gideriz.
Şükürü artanlar düşünmeyi artıranlardır.
Ve şems vakti yolun sonunda hüsran ile çökünce dizlerim üzerine.
İçimden bir ses dedi ki!..
Kalk usulca yağmur damlası gibi yeniden.
Çık yollara kandığınca kanattığın dizlerini kendin sar!..
Ve devam et teheccüt vakti yoluna seni dualarına b/ekleyen sevgiliye.
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.

Duayla tecrübelerin sırtında
fakat artık inanma fani olana
zira!..
Hakikate inanan insan iki kere aldanmaz.
Kendime bir özür borçluyum, her zaman özür diledim.
Hoş geldin ölüm buyur otur.
Kim olduğum ve bu dünyaya ne için geldiğimi anlamak için.
İnanırsan başarırsın, diyorlar.
Maalesef sadece inanmak yetmiyor; sosyal statün, malın mülkün, talihin veya nasibin ve bu uğurda neleri feda edebileceğin de başarını belirliyor.
Fakat kendinden ödün vermez ve kimseye eğilmezsen, başarmadan da başardın sayabilirsin.
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.

Ne var ki, gönül sararan yapraklardan davalı.
Sen giderken akıttığım gözyaşlarım gibi.
Sana gönül verdiğim için.
Bütün mevsimleri Yusuf’un kuyusuna sakladım.
Sen aşkla virane olmuş
kalbimle ne yaptın.
Tam da şimdi dışarıda buna benzer bir rüzgar var.
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.

Gönlümün savurduklarının sesi geliyor.
Kimsenin varlığından bile haberdar olmadığı, kendi hâlinde, sessiz, derdini avuçları arasına döken kimseler var.
Bu dünyada sesleri asla duyulmuyor.
Bu nedenle, sanıyorum onların sesi, Rabbin katında daha gürdür.
İnsanın gözlerini açması, bazen çok acı verici olabilir!..
Hızır!.
Eğer bana yoldaş olduysan, sana bilgi vermediğim, sırrını açıklamadığım bir konuda bana sual sorma dedi.
Bunun üzerine birlikte yürüdüler.
Kehf, 70-71)
Yürü, durma yürü!..
Yol yoktur, sen yürürsen yol olur.
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.

Oysa bize hep insanların başarı öyküleri anlatılır.
İnsanların hataları pek anlatılmaz.
Halbuki ders; başarıdan değil.
Hatalardan çıkarılır!..
Garibin hikayesini dinlemek için, yine bir garip kulağı gerekir.
Şunun gibi!..
Lokman Hekim'e sordular:
Bu kadar ahlaklı olmayı nasıl öğrendiniz?..
Cevap verdi:
Ahlaksızlara baka baka!..
Hiçbir yaratılmıştan yoktur şikayetim, bana ne gelirse kendimden gelir.
(Y.ed - Rahmanın Sofrası Albümü)