Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Bir bakış, bir aşığı saatlerce ağlatır
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili ehlimuhebbet ben yorumumda, yorum yapan arkadaşlara veya size bir şey demek istemedim ben sadece kendi kendime konuştum orada bunlar benim kendi fikrim... ama kendi kendime konuştuğum içinde sakın beni deli zannetmeyin.... :)
Şiirin dostluğuyla...
ŞİİR NEDİR? NEDEN YORUM YAPAMAYALIM ŞİİR HAKKINDA. İLAHİ BİR VAHİYMİ ŞİİR... ŞİİR İÇİMİZDEN KAYNAYAN BİR PINARDAN MISRALARA DÖKEBİLDİKLERİMİZDİR. İNSANLAR OKUSUNDEDİĞİMİZANDA HERKESİN YORUMUNA AÇMIŞ OLURUZ.İSTEYEN İSTEDİĞİ YORUMU YAPABİLİR.
Bazı şiirler size yorum yazma gücünüzü kaybettirir, yorum yazmak çok abes kaçar ve o yorumu böyle bir yorumla geçiştirirsiniz...
Yalnız benim/bizim dost sohbetlerinde, şiir toplantılarında sıkça üzerinde durduğum(uz): şiir yazmak özneldir başlı başına bu bir gerçek, yalnız öznelliği evrensellikle bütünleştirmek çalışmak ve bununla gelen ustalığı gerektirir, siz bu şiiri İngilizce' ye Almanca' ya, Fransızca' ya onlarca dile çevirin bakalım kaç kişi anlıyor haz alıyor yoksa anlamayanların almayanların sayısı sadece şiiri okumayanlardan mı ibaret!?...
GÖZLER...KAİNATTAN KEYİF ALMAMIZA VESİLE OLAN GÜZELLİKLER PENCERESİ...BAKIŞLARINGELİR GEÇER..GÖZLERDEN YALAN TAŞMAZ VE BAKIŞLARDAN DOĞRULUĞU YAKALAYAN ŞAİRLERDİR...ŞAİRİMİZ BİR BAKIŞIN GÖNÜL MUMMASINI ÇÖZDÜĞÜNÜ YAŞAMIŞKİ YAZMIŞ... BAZI BAKIŞLAR AŞIĞA BİRŞEYLER ANLATIR...BAZI DERİN BAKIŞLAR DA AŞIK EDER KALBİ OLAN İNSANI...KALBİNİZE GÜVENMİYORSANIZ HER BAKIŞIN KANCASINA TAKILMAYINIZ. EĞER F.N. ÇAMLIBEL GİBİ İFADE EDECEK ŞAİR GÜCÜNÜZ YOKSA MECNUN OLMANIZ İŞTEN BİLE DEĞİL...BAKIŞLARIN GÜCÜHECELERİN KUVVETİDİR. KALEMİ ÇÜRÜMESİN ŞAİRİN...
Bakışlar bu kadar net,bu kadar kısa ve bu kadar estetik içinde tarif edilemezdi diye düşüşünüyorum(?)
Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta