Koyma gizemini
anahtarı bir tek sende olan
altın kaplama eşsiz kutuna.
tek başına ne yapacaksın ki?
dünya burası;
gün gelir anlarsın yanıldığını
yanarsın yalnızlığına!
mezara mı götüreceksin gizemini?
Firavun olsan arkandan törenler düzenlerler
efsanelerinle yaşarlar
ama değilsin ki? ..
zaman geçiyor...
rahatla biraz
sal kendini
yaşama karış
gizlenme perdeler arkasına.
dal halkın arasına
çık kapalı kutundan
cevap ver davetlere
telefonlara, epostalara
uzatılan dost ellere...
korkma!
biraz cesur ol...
saklanma sürekli kelimelerinin gizemli zırhları arkasına.
bırak sızsın birileri yüreğine kelimelerinin arasından,
tutsun ellerinden sıcak elleriyle.
zaman zor zaman Şair’im;
vallahi yalan değil!
bulduysan dost bir omuz
yasla başını hemen, keyfini çıkart
azad et kendini ara sıra gizeminden.
yıllardır taşıyıp, büyüttüğün yetmedi mi?
bırak onu, hayata karışsın artık
özgür kıl onu ve kendini.
helal et hakkını gizemlerinin
helal et hakkını vereceğin samimi bir selamın
ve lütfen
kelimelerinle, dizelerinle
gizeminle ölçme değerlerini
kapını çalan dost selamlarının.
nereye kadar bu sanat
bu gizem, bu büyü?
insansın sonuçta Şair’im, unutma...
koyma gizemini altın kaplı kutuna,
sal kendini
dal halkın arasına
o zaman kendi dizelerinin gizemine de vakıf olacaksın.
(Ocak 2007)
Ömer DalmanKayıt Tarihi : 3.1.2007 22:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!