Ay yavaş, yavaş kaybolurken gözünden
Yorgun yüzler bihaberdi güneşten ve gizden
Şehrin şehveti doymuştu yine kirli nefse ve sese
Elleri semada bir âdem duruyordu sadece yine öylece.
Terk edilmişliğin korkusuyla titrek ve güçsüzdü dili
Ufkun derinliğinden de derindi avuçlarının izi
Ruhunun bedenine dar geldiği anlardan biriydi işte yine
Ne hüzünler kurtarır seni
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını
Devamını Oku
ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi
ve ne de acının ses duvarındaki
yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını