Ay yavaş, yavaş kaybolurken gözünden
Yorgun yüzler bihaberdi güneşten ve gizden
Şehrin şehveti doymuştu yine kirli nefse ve sese
Elleri semada bir âdem duruyordu sadece yine öylece.
Terk edilmişliğin korkusuyla titrek ve güçsüzdü dili
Ufkun derinliğinden de derindi avuçlarının izi
Ruhunun bedenine dar geldiği anlardan biriydi işte yine
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.