sabahın ucu görününce
köşe başından
gece son türküsünü
söyleyerek gider
ve çökünce
sabahın bakirliği
uykusuz caddelere
besteler alır
güftelerini
oturur radyodaki
tahtadan makamına
bense düşünürüm
acaba derim
o mağrur kadın
beni bekliyor mu
hala
o uykusuz düşlerinde
halbuki
nefesim düşerken
vurulmuş bir nefer
gibi
dudaklarına
tükenmeye yüz tutmuş
gidip de gelmeyen
siyah saçlarım gibiydi
oysa sen
kimselerin çözemediği
gizim
ayak izlerini
hiç bırakmadığım
izim
ve içimden hiç
çıkmayacak
ince sızımdın
biliyor musun sen
kahverengiye çalan
ela gözlerinle
bu kadar çoğun
kalabalıklar içindeki
azımdın
kara yazımdın…
Kayıt Tarihi : 6.1.2009 20:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Gürsel Cengiz](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/06/giz-84.jpg)
Her mısra ayrı güzel
gidip de gelmeyen siyah saçlarım
bu mısradaki benzetme sanatınıza hayran kaldım
Sevgiyle...Şiirlerle kalın
TÜM YORUMLAR (2)