Mevlevi derğahına aşk için çagırdılar,
Gidip kondum, ayak yalın, beden çorak,
Sevmeyi ögrendi kalbim, belki çırılçıplak,
Gönül bağlarında seni, yakmaya geldim.
Nice canlar geldi geçti, girdi bu kapıdan,
Kördüğüm çözüldü, göz acıldı sevgiden,
Gamzeli halini soframa serdim sevinçden,
Can harmanında seni savurmaya geldim.
Yürüdüm göğün yüzüne, koşdum özüne,
Emr-i muhabbeti ilim saydım, serptim ateşe,
Musalla taşını ibret eyledim, kendin bilene,
İmam olup, günahlarını yıkamaya geldim.
Saldım mahşere dört atlıyı her bir tarafa,
Üzmedim, kararan, zehmeri hayatını da
Yaşamadan aradım, sevgiliyi hayatım da,
Kitaplarda, kirlenmiş ismini silmeye geldim.
Çıra kokusuna yazdım seni, derin sisli tarih,
Gül kokusunda da saklıdır gizemli, narlı garip
Gün doğumunda uyandığında o mennu gözlerin,
Ateşden gömleği de sana giydirmeye gelirim.
Duraner YAY
18/ Şubat / 2012
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta