Eğriyi, doğruyu, iyiyi kötüyü
Varlığı, yokluğu, mutluluğu
Sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü,
Sen öğrettin öğretmenim.
Bilgisizdim, bilgiyle doldum.
Yaradan’ın ilk emri okumaktır,
Geleceğe doğru hazırlanmaktır,
Karanlığa karşı aydınlanmaktır,
Meşalemi yak, ruhum aydınlansın.
Kendi işimi kendim yapsam,
Durmadan çalışır, yaz kış.
İlmek ilmek; nakış nakış.
Dünyaya değer o tatlı akış.
Halka Uzanan Halkın Eli.
Devletten alır gücünü.
Döndü yoksula yüzünü.
Kışları çok soğuk, çok da sert
İnsanları çileli, hayatı külfet,
Yardım severdir, herkes her fert.
Kimi aka, kimi tata, kimi halo
Bize derler kardaş, kardaş Palulu
Yavrum, öğretmenini seviyor musun?
Seviyorum tabi dedi.
Beni mi çok seviyorsun; öğretmenini mi?
Düşündü, düşündü, ikinizi de dedi.
Nasıl ayırt etsin sabi,
Gafiller nifak sokuyor,
Kardeş kardeşi vuruyor,
Analar ağıt yakıyor;
Sen olsaydın yanmaz mıydın?
Hanemizi harap etti,
Yüz yıl önce açılmıştı, Meclis.
Tek yürek olmuştu, Anadolum!
Vatan için kurmuştuk, meteris,
Uğruna can verdik, Anadolum!
Özgürlük meşalesi yaktılar.
Dün geçti, belli değil yarınımız.
Ne yoğumuz belli, nede varımız.
Giden gitti, zamanın kıymetini,
Anla ki; değerlensin, her anımız.
Kalk hemen, üstünden tembelliği at.
Bağımsızlıktır milletimin ülküsü.
Çalıyor her sokakta marşı türküsü.
Halkı esarete koyamaz hiç kimse;
Yalnız kalsada, olmaz asla korkusu.
Tüm hainler bir oldu, kurdular tuzak.
Gece saat üçte kalkar.
Uyanmış mı diye bakar.
Bizim için kalbi çarpar.
Benim annem bir melektir.
Benim annem bir çiçektir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!