kırılan dökülen yanlarını seyrederek yaşamak....
sen kendine ben sana yabancıyım artık sevgili.
üşüyen yanlarımızla yan yanayız seninle...
alışkanlığa dönüştürdüğümüz duygularımız
şimdi bize o korkunç oyununu oynamakla meşgul.
biz mi hazırlamıştık bu sonu?
sen düşsel bir ormandan gelmiştin bana.
Yorgun yaralı...
İstediğin tek şey sıcacık bir dokunuş
ve güven dolu bir bakıştı benden.
Bense hayatla oyun oynama alışkanlıklarımın esiriydim...
yorgun bedenine yükler yüklemek miydi niyetim...
ne zaman niyetlerle yaşandı ki sevgili....
ne çok yük kondurdum yorgun bedenine...
kırılan dökülen yanlarını seyrederek yaşamak....
sen kendine ben sana yabancıyım artık sevgili.
üşüyen yanlarımızla yanyanayız seninle...
düşlerinle yaşamaktı senin amacın.
bense düşsel bir yolculağa sürüklercesine ısrarcıydım.
hayattı bu... oyun oynadığım hayatım.
serüvenlerdi yaşamımı belirleyen.
üç kişilik bir yolculuktu bu.
ben sen ve bu yola en az senin kadar habersiz çıkan bir yürek...
onu da kattık aramıza futursuzca...
kırılan dökülen yanlarını seyrederek yaşamak....
sen kendine ben sana yabancıyım artık sevgili.
üşüyen yanlarımızla yanyanayız seninle...
ne çok oyun oynamıştık yolculuk boyunca.
kimi zaman sobeliyorduk birbirimizi masumca,
kimi zamansa en tehlikeli silahlarımızı kuşanıp
savaşlar başlatıyorduk birbirimizin hayatlarına...
Ve o küçük yürekse
oyunlarımızda kimi zaman birimizin ittifakı,
kimi zaman barış elçisi oluyordu...
bu hayata karşı oynadığımız oyundu
ve oyunlar er geç bitecekti.
kırılan dökülen yanlarını seyrederek yaşamak....
sen kendine ben sana yabancıyım artık sevgili.
üşüyen yanlarımızla yan yanayız seninle...
oysa oyunda taraflar da değişebilirdi düşünemedik....
hayat da bize karşı en planlı oyununu oynayabilirdi.
Sohbetlerimizde 'onlar bizi kendilerine hep yabancı gördüler sevgili' derdim
ve beraberce gülerdik...
oysa onlar bizi kendilerine de benzetebilirlerdi düşünemedik.......
kırılan dökülen yanlarını seyrederek yaşamak....
sen kendine ben sana yabancıyım artık sevgili.
üşüyen yanlarımızla yan yanayız seninle...
ne çok benzedik reddettiklerimize...
şimdi sen nefessiz hissediyorsun kendini bu oyunda...
nefesini yitirdin ama dudaklarından aynı sözcükler
bütün sihrini kaybetseler de
dökülmeye devam ediyorlar.
bense senin omuzlarına yüklediğim yükün altında eziliyorum.
bedenim senin yorgunluklarının sızılarıyla kıvranıyor.
kırılan dökülen yanlarını seyrederek yaşamak....
sen kendine ben sana yabancıyım artık sevgili.
üşüyen yanlarımızla yan yanayız seninle...
san git desem...
GİT düşsel yolculuklara çık.......
bütün yükünü yık omuzlarıma ve GİT desem...
Bütün kirlenmişliğimi bir an olsun unutup;
GİT sevgili başka aşklara,
soluk alabileceğin,
çiçekleri koklayabileceğin yüreklere sığın
diyebilsemmmmmmmmmmmm
GİTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTTT
Kayıt Tarihi : 21.11.2004 21:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!