GİTTİN YİNE
Gittin yine…
Yine yoksun evin içinde.
Geriye kalan çıkarttığın eşofmanların,
Tıraş losyonunun kokusu,
Ve hayalin.
Geriye kalan,
“Sabret aşkım bu günlerde geçecek” diyen,
Kulaklarımdaki sesin.
Veda busesini verirken hissettiğim nefesin
Ve özlemini gidermek için baktığım resmin.
Gittin yine…
“Başka çaremiz yok” derken,
Neden titredi sesin?
Neden yutkundun, neden gitti bir an nefesin?
Ben gideceksin diye ağlarken,
Neden gözlerime bakamadın?
Niçin kaçtın yanımdan,
Yoksa gizli gizli sende mi ağladın?
Gittin yine…
İçimde fırtınalar kopararak,
Gözlerime yaşlar koyarak,
Dudaklarıma dualar bırakarak,
“Kendine iyi bak aşkım” diyerek
Arabanın kontağını çevirip,
Bir korna sesiyle veda ederek,
Gittin yine.
Gittin yine…
Hasretin saniyelerle büyüyor,
Saatlerle çığ olacak.
Söyler misin birtanem bana,
Sensiz günler nasıl yaşanacak?
3/10/1999
Zehra Atasoy
Zehra AtasoyKayıt Tarihi : 29.6.2008 16:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Zehra Atasoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/06/29/gittin-yine.jpg)
Yine yoksun evin içinde.
Geriye kalan çıkarttığın eşofmanların,
Tıraş losyonunun kokusu,
Ve hayalin.
Geriye kalan,
“Sabret aşkım bu günlerde geçecek” diyen,
Kulaklarımdaki sesin.
Veda busesini verirken hissettiğim nefesin
Ve özlemini gidermek için baktığım resmin.
HASRET, SEVGİ VE DUYGU KOKAN ŞİİRİNİZİ KUTLARIM. SEVGİLERİMLE.
'Dostlarınızla öyle yaşayın ki,düşman olduğunuzda, söyleyecek şeyleri olmasın.
Düşmanlarınızla öyle yaşayın ki, dost olduğunuzda, yüzü kızarmasın.'
Bir gün evinizden çıkıp bir gül bahçesine girin, dokunun ellerinizle bir güle. Ama koparmayın sakın, yalnızca dokunun ve okşayın . Sevin, sadece sevin ve sevgisini tutup koyun gönlünüze.
Dalında duran bir gülün nasıl buram buram hasret, aşk en önemlisi de dostluk koktuğunu göreceksiniz.
Güllerin üzerindeki çiy damlalarına bakın! sevinç ve hasret gözyaşlarıdır onlar, dostluk gözyaşlarıdır. Sevdiği için dökülmüştür, dostu için. Sevgiyle okşadığınızda bakın nasıl özlemle yanar elleriniz, yüreğiniz nasıl da aşkla çarpar, sevgiyle tutuşur. Onu koparmaya varmaz eliniz. Kalbiniz titrer.
Dokunun bir güle, koparmayın; sadece dokunun. Ne kadar katı olursanız olun, katı yüreğinizin nasıl yumuşadığını göreceksiniz. Sevginin, dostluğun sıcaklığı kalbinize nasıl dolduğunu hissedeceksiniz.
Ve o an başınızı kaldırıp uçsuz, bucaksız gökyüzüne bakın, göğün mavisindeki ferahlığa. O an belki, sevdalı bir kuş gelip konacak saçlarınıza, ürpererek ve ürkerek gözlerinize bakacak. Avuçlarınızın içine alıp kalp atışlarını dinleyin. Salın sonra gökyüzündeki özgürlüğe ve derin bir nefes alın. Havada özgürce kanat çırpınışının güzelliğini doldurun içinize. Dostluğun, vefanın, sevginin, özgürlüğün eşsiz güzelliğini yaşayın.
“Gül verenin elinde gül kokusu kalır” der bir Çin atasözü. Bende gül koklayanın yüreğinde gül kokusu kalır diyorum. Bir gül ancak bir dostun elinden verilince, iç bayıltıcı güzelliğini algılar ve anlarız. Buram buram kokladığımızda dostluğun ağırlığını hissederiz.
Vefalı bir dostumuzu kaybettiğimizde yada ondan ayrıldığımızda nasıl da sancır yüreğimiz, gecelerce uykusuz kalır gözyaşı dökeriz. Sevgimizin, dostluğumuzun ölçüsünü ancak o zaman anlarız, ama ne yazık ki, bazen iş işten geçmiş olur. Çünkü geç kalmışızdır.
Bilir misiniz? nice köklü dostluklar, ayrılık tokatını beklermiş, anlaşılmak için?. İnsan bazen dostluğun önemini, değerini ve bir dostunu ne kadar çok sevdiğini ancak iş işten geçince anlar.
Balıklar engin denizde suyun kıymetini ancak ondan uzak kalınca farkına varır ab-ı hayatın ne olduğunun.
Dostluklar öylesine güzel, öylesine derin, anlamlı, incelikli, içtenlikli ki; bir güneş kadar sıcak, toprak gibi vefalı, su gibi temizdir.
Vefanın, dilin, duygunun, yüreğin el ele, yüz yüze, iç içe girdiği, gönül gönüle birleştiği, bir gül bahçesinin güneşlenmesidir dostluk. Fırtınalarda, boranda yüreğimizin ısınmasıdır. İşte o nedenle, her şeye rağmen sizinde bir dostluk gülünüz olsun yüreğinizde...
Her şeye rağmen, yaşamak şey güzel yine de. Önemli olan kimseyi düşürmeden, düşmeden, tutunabilmemiz hayatın bir yerlerine. İnsanların biribirini seviyor olması, dostluk kurması ne güzel. Ne güzel karların yağması, karların erimesi, uçuşması kelebeklerin, açması çiçeklerin her bahar ne güzel. Yüreğimizin çarpması sevgiyle, dostlukla, annelerin sevgisi, çocukların gülmesi ne güzel...
Siz de bir güle dokunun ve sadece koklayın göreceksiniz ki, dostluklar, sevgiler ne kadar önemli ve değerlidir.
Dostluk öyle bir şey ki, hep tazelenmek ister. Hatırlanmak ister. Dost olun sizde, şu üç beş günlük ömrünüzde kimseye kötülük etmeyi düşünmeyin. Size kötülük etseler bile. Vicdanı rahat, yüreği temiz olun. Dostluğun aydınlığını, sıcaklığını ve lezzetini tadın. İliklerinize dek hissederek yaşayın.
Yeri geldiğinde sararıp solun, düşen bir kuru yaprak olun, ama asla soldurmayın, sarartmayın dostluk gülünüzü...
Unutmayın, hayata hiçbir şeyiniz olmasa dahi, yüreğinizi ısıtacak hep bir dostluk gülünüz olsun...
....................................
Şimdi sen yoksun ya
Öyle garip,öyle yetim ki yüreğim
Yaşamaktan geçtim, nefes alamaz oldum
Ah bir görebilsem seni
Ah bir gözlerine bakabilsem,yüreğine dokunabilsem
Elini tutmak istesem çok mu olurum?
Ya dudaklarından öpmek istesem?
Sarılsam sana şöyle,
Sarılamadığım tüm zamanlar için
Acısı dinse sensizliğimin
Aç kalmış yüreğimi doyursam sevginle
Sahi
Sen hiç acıkmaz mısın?
Yok yok çok oldu biliyorum
Şimdi sen yoksun ya
Sana dair herkesden sakladığım gülüşlerim soldu
Sadece seninle dolu olan yüreğim kanadı
Senden başkasını görmeyen gözlerim ağladı
Sensizlik sardı dünyamı,
Hani içinde senin olduğun,
Seninle yazdığım dünyam
Şimdi sen yoksun ya
Dünyam yok
Ben yok
Yok yok çok oldu biliyorum
Hani şöyle bir sesini duyabilsem
Seviyorum desen
Bu bile yeterdi yaşamam için
SANIRIM GÖZLERİM AĞLIYOR YİNE
[email protected]
TÜM YORUMLAR (11)