Gittiğin günden önceydi nutkumun tutulduğu, sonra da sürüp gelen.
Issız gölgeler güz ayazı gibi idi ay suskunu, yıldız küskünü geceler.
Bağlamamın tellerinde işli kaldı gün yüzüne çıkmadık öksüz dizeler.
Odamı saran yanık melodi ile dans eder, param parça bütün anılar.
Çizik atılmış hayallerde masumdur ege, ay ışığı soyunurken usulca.
Tutulmaz billahi vurulduğunda serseri hüzünlerle, yürek hıçkırıkları!
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim