Merhaba!
İnsanın sevdiğine olan özlemini gidermek istemesi adına içtenlikli bir “merhaba” diyebilmesi için söz konusu kişinin fiziki olarak ille de yanında olması gerekmiyor, biliyorsun değil mi?
Eğer özleyen özleneni her an, her saniye yüreğinde hissediyorsa; alınan her nefes onsuz zehir zıkkım gibi batıyorsa yüreğine; o, artık damarlarda akan kanın her zerresine bulaşmış ve kutsal bir tapınak gibi bir daha yıkılmamacasına yüreğinin orta yerine nakışlanmış demektir.
O yüzden, o yüzden şimdi sana yüreğimin en çılgın, en delişmen berraklığıyla kocaman bir “merhaba” diyorum.
Her an, her saniye bir yediveren gibi yüreğimde dal budak salmışken, uzak oluşundan nasıl söz edebilirim ki?
Ama yine de keşke şimdi yanımda olsaydın be! Yanımda olsaydın da, yokluğunun bu şehirde yarattığı çekilmez donduruculuğa inat, gözlerindeki tükenmez parıltının yakıcı sıcaklığıyla üşüyen şu bê xwedî yüreğimi ısıtabilseydin!
Aaah! Şimdi yanımda olsaydın da yüreğini yüreğimde kafesleyip, dünyayı dört mevsimin dördünde de hercai menekşe bahçesine dönüştürseydim.
Merhaba!
Şimdi sizin oralar cümbür cemaattir;
Caddeleriniz, sokaklarınız, bağınız, bahçeniz…
Hatta dağlarınız bile dört mevsim bahardır şimdi.
Ya bizim buralar…
Bizim buralar yıkılıyor, göçüyor be!
Gidersen serçelerin dili tutulur,
Caddeler lâl olur,
Bu gizemli şehir nefessiz kalır boğulur,
Yer, bitirir kendini demiştim.
Dinlemedin, gittin!
Gidersen;
Oyunsuz, oyuncaksız kalırım.
Kimsesiz bir çocuk gibi üşür yüreğim.
Gülümseyen rüyalarımın katili olursun, gitme demiştim.
Dinlemedin gittin!
Gidersen Nemrut canlanır,
Karacadağ yeniden alevlenir.
Dokunduğun tüm bazalt taşları ayakaltından kayar,
Her biri hançer olur yürek deşer.
Yağlı ilmik olur boğar,
Bu şehir biter, gitme demiştim;
Dinlemedin, gittin!
Gidersen karın rengi,
Yağmurun tadı değişir;
Leylak soyunur,
Mimoza mateme bürünür,
Hayatın anlamı kalmaz demiştim;
Dinlemedin, gittin be!
Kayıt Tarihi : 7.1.2010 19:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)