Gittin...
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
’ ’ gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi.
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
güzel bir şiir ama mehmet coşkundenizin kitabında okumuştum yanlış hatırlamıyosam
Gittin...
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
’ ’ gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi.
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim...’ ’ diyecektim sana.
Konuşamadım...
MÜKEMMEL DİZELER YÜREĞİNİZE SAĞLIK...KUTLARIM
harika bir şiir...ne denilebilr ki...size yorumu bir şiirimle yapmak isterim...BİDE GİDİŞİN SONRASIN BAKALIM.
Seni Aradım
........Sen Gittin Ya İşte Ondan Sonrası........
Geceye hapsolmuş düşlerin ötesinde,
Topraktan koridorların kuytu sadeliğinde,
Körpecik aşıkların o en ufak öpüşlerinde
Ve heybetli bir gladyatörün kılıç gösterisinde
Seni aradım...
Yedi deve yükünde, Karun'un hazinelerinde,
Kaf dağıın ötesinde, Deccal'ın zikrinde,
Üçyüz yıl sonra uyananlarla, o mağaranın içinde
Ve Kızıldeniz bölündüğünde, Firavun gömüldüğünde
Seni aradım...
Ustaca kurgulanmış Shakespeare piyeslerinde,
Hınca hınç dolu stadyumların tüm girişlerinde
Hitler'in toplama kamplarının her birinde
Ve Selahaddin Eyyubi'nin tüm seferlerinde
Seni aradım...
Çocukların kanıyla sulanmış Filistin harabelerinde
Hasan'a, Hüseyin'e suyun verilmediği çöllerde,
1471'de Coloumb'un eşliğinde, Cennetin keşfinde
Ve Mu'nun kırk günde sulara gömülüşünde
Seni aradım...
Binbir gece masallarında Şehrazat rolünde,
Sadda'mın Halepçe'de biçtiği otuz binin içinde
Nazım'ın vatan hainliği tescillendiğinde
Ve Deniz, Hüseyin, Yusuf kurban edildiğinde
Seni aradım...
Seni aradım, binlerce yıl milyonların içinde
Dünya'da var olan büyük kütlelerin zerrelerinde
Belki bulurum diye, bazen yunusların içinde
Ve güllük gülistanlık ülkemin tam dolu eğlence yerlerinde
Seni aradım...
Geçmişte yoktun, geleceği ise göremiyorum,
İbrahim'in Yusuf'a yandığı kadar yanıyorum
Ahmaklardan kaçan Musa misali hızla koşuyorum
Ölmeden bulurum diye her yere/her şeye bakıyorum
Ve ben hala hergün seni arıyorum...
Mehmet Yücedağ
TEBİRKLER...SAYGILARIMLA MEHMET YÜCEDAĞ
Gittin...
gidişini önlemek için tutmalıydım ellerinden.
Ellerim değilmiydi her dokunuşunda seni ürperten? !
ürperirdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kes tutsam ellerini,
gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım...
bu duygu yüklü yüreğin kalemine sağlık...
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta