Gittiğin Arabanın Tekerine

Kaan Ali Kolcuoğlu
156

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Gittiğin Arabanın Tekerine

Ruhum karardı yine
Hafakanlar basıyor her bir yanımı
Hep aynı güne aynı uykulardan uyanıyor ve birbirini tekrarlayan günler yaşıyor gibiyim

Anketlerden mustaribim!..
Kadın haklarından!..
Davullu çengili kaynana muhabbetlerinden…
Çingen oynaklığından…
Arsız duvarlardan…
Yalakalığın diz boyluğundan umarsızlığın hadsizliğinden…

Soldan, soldan geliyor haberler
Yine yoksulluk, açlık sınırı açıklanıyor kime niyet kimine ziyafet
Ölmüyor işte hiç kimse acına; zorlamanın manası yok
Boş ver diyor şeytan… Boş ver aldırma…
At denize halik bilmezse malik bilir
Sana mı kaldı lan memleketin vatan kurtaran Şaban'ı olmak ki kurtarmak kimin haddine aç kurttan, yılandan, hainden…
Parça mı kalır bu kurtlar sofrasında?
Eller, gözler, etler iğdiş edilirken…
Sonra nasıl bir yanılgıdır ki iki emekli yazısına yandaş olmak
Henüz hayat emekli etmemişken üstelik

Önce titremeli insan soğuktan…
Açlıktan nefesi kokmalı…
Bakkala manava mahcup olmalı…
Ev sahibinden azar işitip çık ulen evimden yoksa!
Delikanlılığına maruz kalmalı…
Ağlamalı, ağlatmalı…
Yalana kanmalı…

Ya şu kadına / kadınlara ne demeli?
Hay gittiğin arabanın tekerine…

Günceme sövgü düşüyor yine
Diyor ya Yılmaz şair “bir bilsen sana ne güzel küfürler ettim etmesem kederden geberecektim..”

Çivisi çıkıyor dünyanın bir yandan;
800 yıldırsa yerinde duruyor çivisiz cami, inadına!..

Yağmur serpiştiriyor inceden toprak kokuyor
Cama vuruyor sepken
Bir çizgi çekiyor adam buğulu cama
Aynı anda kızlar gelin oluyor yurdumun herhangi bir yerinde çizgi çekiyorlar hayatlarına…
Dört yıla sığdırıyor 181 bin çocuk gelini toplum

Devlet boynunu büküyor gelinlerle birlikte
Utanıyor çocuk aklına gelin, utanıyor heybetine devlet…
Kına yakıyorlar minik ellerine
Kına yakıyor birileri
Ağlasın diye türküler yakılıyor, ağlıyor ömür boyu sürecek bir ağlamanın sitemine

“Neden paramızı vermiyorlar arkadaş başlarım böyle aşkın ızdırabından” siteminin nazikçe söylenmiş “den” hali düşüyor satırlara.
“Haydi, millet boykota” diyor dernek başkanı “en azından iki gün boyunca soyulmadan yaşayalım…”

Bilmem hangi ayın 13- 14. günlerinde alınıyor boykot kararı, 13 – 14’lük gelinler boykotsuz gidiyor ADAMLARIN koynuna..!

İşlerin yüzde 66’sını yapıyor kadınlar yeryüzünün, malı götüren erkek sahip oluyor yüzde 99’una…
İçinde kadının adı, bedeni, ruhu

2012 yılına zor yetişiyor 6284 sayılı kadını koruma yasası.
Meydanlar da kadın yalakaları
Aynı hızla şiddet artıyor mesaiye aceleci..!

Çivisi çıkıyor dünyanın…
800 yıldırsa yerinde duruyor çivisiz cami İnadına!..

Bu gün bayram olsa mesela ne yazar neşe-mi doluyor insan?
Çocuk kandırır misali müsameredeyiz el ele kol kola
Hiç sorma be birader karım mı var derdim var
Üç öğün dövüyorum bana mısın demiyor
Aç bırakıp, susuz koyuyorum
Hakaretin bini bir para
Git be kadın günaha sokma adamı
Git de uslandır beni

Gitmiyor kadın hayata yenik, kadere küskün…
Limansız günler soğutuyor dört duvar arasına rotasız…

Ahh ahhh… Günceme riya düşüyor yine
Kandırmaların eşiğinde, kanmaların haczindeyim…
Şairin de dediği gibi her yanım puşt zulası
Nere dönsem zayıfım

Oysa dedim ya bu gün sevmeler yakışırdı bu kente…
Hep bir yanı yaralı sevdalara tutkun…

Hava ağır yine
Ölü kadınlar kokuyor
Yaralanmış içleri veremli
Afakanlar basıyor
Hadi kalk gidelim ruhum
Geç olmadan gün aydınlanmadan…

Kaan Ali Kolcuoğlu
Kayıt Tarihi : 26.10.2022 19:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kaan Ali Kolcuoğlu