Üstümüze domates damlatıp umurdamayan çocuklardık.
Kahve içersek kararacağımıza inandırıldık.
Kahveden korkardık.
Arkamızdan ağlamasın diye tabağımızda pirinç tanesi bırakmazdık.
Işıklı ayakkabılarımızı yere vura vura yürür, pili biterken üzülürdük.
Defterleri kaplanırken, merakla izler afilli etiketlerimize adımızı yamuk yazardık.
Beslenme çantamızda süt kokusu,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla