Gitti, Gider, Gidecek...

Rabbim bu aleme bir nizam vermiş,
Böyle gelmiş, böyle gitti, gidecek...
Çekim, denge demiş, intizam vermiş,
Böyle olmuş, böyle tuttu, gidecek...

Örümcek çok güçlü gerer ağını,
Karakol anlatır kuş kursağını.
İnsan ne çok yorar bağırsağını,
Boğaz yutmuş, mide attı, gidecek...

Soylular güçlü, tok; köleler açtı,
Gelişi çöle nur, derde ilaçtı.
Hatemül enbiya bir rahmet saçtı,
Bu da bize bir milattı, gidecek...

İnsanlık hasretti aydınlıklara,
Zulmete set çeken o ışıklara.
Şanlı resul yoğun karanlıklara
Güneş gibi doğdu, battı, gidecek...

Vahşi hayvanları geçmişti insan,
Hülful fudul sundu mazluma imkan.
Gelşiyle alem buldu yeni can,
Sevindirdi, çok ağlattı, gidecek...

Doğru sözlü, Muhammed ül Emin'di,
Temizdi, hoş kokan gül, yasemindi.
Ashaptan biyatlar büyük yemindi,
Tutageldik, hatırlattı, gidecek...

Ey resul, Ravza'na melekler iner,
Toprağa, havaya rayihan siner.
Çevrende güneşler, yıldızlar döner,
Hep Seninle aydınlattı, gidecek...

Rab'tan istediğin ümmetin yaman.
Sen tut elimizden, bırakma, aman.
Sancak açıp Kevser sunduğun zaman,
Yakın olmak ne murattı, gidecek...

Asrın saadetti, kovdun riyayı,
Yaşattın beşere en hoş rüyayı.
Öksüz iken öksüz koydun dünyayı,
Sürmediğin saltanattı, gidecek.

Sev O'nu, Hakk'ı bil, ol engin, gönül!
Başkaca olamaz nirengin gönül!
Bizi kucaklayan o zengin gönül,
Gönlümüzü hep kanattı, gidecek...
.